Helaktan Kurtulmanın Sırrı – Bugünleri Muhyiddin Arabi Söylemişti – Allah’a Külhanbeylik Olmaz – Bizde Müslüman Değil Miyiz

1
502

Artık toplumların halini biliyorsun. İkincisi de Muhyiddin Arabi Hazretleri (k.s.). Babamda onun el yazması istihraçları vardı, geleceği haber veren demek “istihraç”. Orada bunlar yazılıydı. Kıyamet’e doğru böyle virüslerin çıkacağı, yani Dünya nüfusunun bundan bir hayli azalacağı ve bunların arka arkaya devam edeceği.

Şimdi bak, “Korona” derken bir de “Hanta” virüsü çıktı. Bunlar biliniyordu. İnsanlar bunu haketti fazlasıyla. O zaman diyecek bir şey yok, Yaradan’dan ne geldiyse eyvallah!

Bütün Dünya’yı ne yaptı bak? O büyüklük taslayan Amerika, şunlar bunlar. Hepsi pustu kaldı. Yani şimdi Dünya’nın aklı başına geldi. “Biz güçlüyüz, biz şöyleyiz” diyenler kâinatın, Dünya’nın sahibinin kendileri olmadığını anladılar. Aciz olduğunu anladılar.

Hz.Yunus’un hikayesini biliyor musun?

Hz. Yunus’u Allah bir gün bir kavime yolladı. Ninova diye bir kavim vardı. Çok azgın, çok kan döken, çok zengin bir kavim, kendini firavun gibi sayan. Hz.Yunus’a buyurdu ki Cenab-ı Hakk:

“Ninova’ya git, 40 gün mühlet veriyorum, 40 günde adam gibi tövbe edip, Tevhide girmezlerse 41’inci gün onları helak edeceğim.” Yunus’ta  kendi kafasında ölçtü biçti. O Ninova o kadar zalimdi ki:

“Bunlar Allah’ın rahmetini hak etmiyor. Ben bunlara o mesajı götürmeyeceğim” dedi. Ters yöne döndü, başka bir yöne kaçtı yani. Allah’ın emrini dinlemedi. Ve bir gemiye bindi. Gemi açılınca bir fırtına, gemi batacak, gemide bir sürü değişik milletler var. Kimi puta yalvarıyor, kimi neye inanıyorsa ona yalvarıyor ama Yunus’un yüzü yok. Çünkü; Allah “Ninova’ya” dedi, o tersine gitti.

Kaptan Yunus’a dedi ki, “Ya senin inandığın bir Allah yok mu?”

Yunus dedi; “Ben Tevhid dinindeyim. Âlemlerin Rabb’ine inanırım.”

“O zaman sende, âlemlerin Rabb’ine dua et. Yani herkes dua ediyor. Gemi batacak!” dedi. O arada bir kahin çıktı. Dedi ki kaptana:

“Bu gemide bir uğursuz var. Kura çekelim o uğursuzu atalım denize” dediler. Kabul gördü. Kura çektiler. Kurada çöp çektiler Yunus’a çıktı. Yunus’u tutup attılar denize.

Bugün de varda, o gün daha çoktu, balinaya yakın yunuslar vardı. Bir yunus geldi Hz.Yunus’u yuttu. Bu olaydan sonra deniz sakinleşti, gemi batmaktan kurtuldu.

Kahin; “Bak gördün mü o uğursuzu atınca oldu” dedi.

Ve Yunus (a.s.) yaptığı hatayı anladı. Yunus balığının midesi bir küçük oda gibi. Orada dua ediyor, Allah’a karşı mahçup. Kur’ân’da da geçiyor ya:

Esteizübillah”; “La ilahe illa ente Sübhaneke inni küntü  minezzalimin.”

Bu ayeti okudu devamlı. Sonra Allah affetti onu. Balığa dedi ki:

“Git onu sahilde çıkar.” Hz.Yunus’u sahilde kustu yunus. Yunus deniz suyuyla yıkandı ama yeşil bir renk aldı. İnsan kılığında ama rengi yeşile dönmüş.

Orda Ninova’nın yolunu tuttu. Ninova’ya gelince her köşede konuşmaya başlayınca, insanların yeşil renkli adam dikkatini çekti. Bu Ninova Kralı’nın kulağına gitti.

“Getirin onu bana” dedi. Yunus’u götürdüler. Yunus olayı anlattı, nasıl o hale geldiğini. O kavmi ne kadar zalim bulup Allah’ın rahmetini haketmediğini, onun içinde Allah tarafından cezalandırıldığını, 40 gün mühlet verildiğini  anlattı.

Çok kan akıtan, çok savaşçı bir kavimdi. Kral akıllı bir adam Yunus’u dinledi. Vezirlerine dedi ki:

“Derhal bütün kavime söyle herkes bütün güzel elbiselerini çıkarsın; çul giysin, 40 gün tövbe istiğfar etsin ve herkes Tevhid dinine girsin.”

Bugün Dünya’nın buna ihtiyacı var işte. O Ninova Kralı’nın dediği hale ihtiyaç var. Dünya Rabb’ine dönmeli, yanlıştan dönmeli, tövbe etmeli, dosdoğru adam olmaya gayret etmeli.

Ha bugün hala kalkıpta “Şöyle yaptık, böyle yaptıklarla…” neticeye gidilmez. Ha şimdi bu kader bize bulaşıp öleceksek, öleceğiz. Ayet-i kerimede ne diyor:

“Size tayin ettiğimiz ömür ne bir dakika kısalır ne bir dakika uzar.”

Müminin bir şeyi yok ki Allah’a tevekkül etmiştir, sıkıntısı yok ki. Bu kader-i mutlakta var ise bu zamanı gelince gidecek ama kafirin Dünya cenneti olduğu için o ölmek istemez, hiçbir şekilde ölmek istemez.

Şimdi Allah razı olsun. Tevekkül edenin bir sıkıntısı, bir korkusu olmaz. Korkusu Allah’tan,  günahlardandır.

Muhyiddin Arabi Hazretleri bunları söylemişti. Kâbe’nin dahi kapanacağını, bütün havraların, kiliselerin, camilerin hepsinin kapanacağını. Bu virüsler daha da ileri gidebilir. Ben bunları 20 senedir söylüyordum dostlarıma, arkadaşlarıma.

“İnsanlar yolda giderken ölür” diyor Muhyiddin Arabi. Bu Çin’de yaşanmış. Ölüp kaldırımlara düşenler, toplananlar olmuş. Bunları çok net biliyordum ben ama zamanını bilmiyordum. Geleceğini biliyordum yani.

Allah Nemrut’u bir sinek ile ne yaptı? Yani; Allah’a savaş olmaz. Allah’a külhanbeylik olmaz. Allah’a hadsizlik olmaz.

“Allah ne dediyse başım gözüm üstüne” diye kabulleneceksin. Allah’a dönersen, Allah müminlerin dostudur. Ama insanlar şeytanı Allah edinmişler. Çünkü; Allah ne diyor Kur’ân’da:

“Tağudu Rab edinenler.”

Tağut kim? Şeytan. Nefsini Rab edinenler. Heva, hevesi Rab edinenler. Bugün insan kendine başka Rabler edinmiş.

Peygamberimiz diyor ki:

“Bir insan neyi seviyorsa, onun Allah’ı o dur.” Adam parayı Allah edinmiş, karıyı Allah edinmiş. Yani; artık kavimler putperest olmuş.

Ha biz akıllıyız, biz de Müslüman değil miyiz?

“Müslüman değil miyiz” demekle insan Müslüman olmuyor ki? Allah’ın koyduğu standartlar var. Bu standartlara uyuyorsan Müslüman’sın. Sen Allah’tan çok parayı, şöhreti, böbürlenmeyi, malını, mülkünü, arabanı, balkonunu seversen; senin Allah’ın nerde? İşte sen sapıtanların ta kendisisin. Ama Peygamberimiz ne diyor:

“Onlar, kendilerini doğru yolda zannederler.”

Bugün kavimler, toplumlar bu halde. Adam camiye gidiyor. Karşısındaki kahvede saatlerce gıybet ediyor. Ee Allah ne diyor:

“Siz ölü eti yiyebilir  misiniz? Ölü kardeşinizin etini yiyemezsiniz, tiksinirsiniz, öyleyse gıybet etme.”

Ve Peygamberimizde:

“Gıybet zinadan büyüktür.”

Zinadan büyük bir günah, o kadar normal kullanılıyor ki artık.

Helak edilen kavimlerden ne farkımız kaldı bizim? Ha şimdi Allah’ın buyruğuna kulak asmıyoruz. Şeytanın iştah verdiği şeyleri koşa koşa yapıyoruz. Ondan sonra da… Lut kavminden beteriz yani.

————————————

NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.

#Yunusa.s. #Yunuspeygamber #HzYunus #İbniArabi #MuhyiddinİbniArabiHz #Arabi #gıybet #dedikodu #yalan #put #helakolma #helakolankavimler #Ninova #virus #korana #corona #hanta #salgınhastalıklar

1 YORUM

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
İsminizi yazınız