Sizin Şer Sandıklarınız – Cehennemden Çıkış Yok! – Niyet Nedir, Biliyor Musunuz? – Duadaki Şüphe – “Bir Adım Daha Atarsam Yanarım!”

0
1033

Şer gördüğümüzde hayır gizlidir, hayır sandığında da şer gizlidir. Allah bir sebebi bir sebebe binayen inşa eder; “Ya, bu böyle olur mu?” demeyeceğiz, kimi kime şikayet ediyoruz? Dünyada kaç tane kum tanesi var? Her kum tanesinin karşılığında bir milyar yıldız var. Bunun hesabını yapabilir misin? Kimse yapamaz. Bunu Yaratan’ı düşün. Biz dünyaya aşırı sarılıyoruz.

Şöyle bir örnek; sen Gavsul Azam’ın müridi olsan, o zât seni bir gün çağırsa:

“Gel şu ibriği çeşmeden doldur ve çabuk getir!” dese, sen nasıl gidersin? Yıldırım gibi. İşte, Allah’a dönüşü de böyle arzu etmemiz lazım. Ama biz dünyayı fazla seviyoruz.  Fazla değer veriyoruz ve dünya bize her türlü çelmeyi takıyor. Dünya en adi biri gibidir, asla vefalı değildir. Dünya, şeytanın sermayesidir. Ama bunlar öyle iç içe olaylar ki, 10 günlük ömre 15 günlük rızıkta gerek. Dünyaya değer verenin başka günahı olmasa bile, o günah ona yeter. Şeytan bir insanı dünya sevgisine adapte etmişse, o insanın iflah olması mümkün değil.

Efendimiz (s.a.v.) diyor ki; “Bir mümine üç günlük yiyeceği verilmişse, üç gün de yatacağı yeri varsa, dünya ona verilmiş gibidir.”

Bugün bırak 3 günü, 30 yıl sonrası için endişe ediyor insan. Oysa sen biliyor musun ki, 3 saat sonra dünyada olacak mısın? Şimdi bir taraftan dünyanın imarını kullara vermiş Allah, bir taraftan sabah namazını kılıp rızık aramak için çıkan ibadette gibidir. İki gözü var yani. Her iki gözü de dikkate alman gerekiyor. Yani bir tarafı sıyırıp, atayım olmuyor, dünyasız ahiret olmuyor. Cehennem n’apıyor, dünyaya hayat bahşediyor, ötede azap yeriyken! Allah’ın sanatı öyle iç içe ki, mantıkla, fikirle çözebileceğin bir şey değil. Burada önemli olan fikir.

Hadis-i şerifte diyor ki, salatu selam Efendimiz; “Niyet amelden üstündür.”

Amel nedir? Namaz, oruç, zekât, hac, hayır, hasenat. Yani güzel olan her şey. Ama niyet amelden üstün. Bütün Allah dostları diyor ki; “Niyet hayırsa, akıbet hayır.” Niyet şer ise, akıbet kesinlikle hayır olmaz. Şu kumandayı elimize alıyoruz, basıyoruz koca televizyona etki yapıyor ve bir görüntü getiriyor. Niyet, hayatına bu kadar etki yapıyor.

Mesela; Allah’a dua ederken, “Acaba verir mi, acaba yapar mı, acaba yapmaz mı?” şüpheye düştüğün an; o duayı Allah senin tepene çarpıyor. O duanın kabul olduğuna kesinlikle inanacaksın. İçinde hiç şek, şüphe kalmayacak!

Ayette ne diyor Allah; “Ben, kulumun zannı üzereyim.”

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’de Ashab’ına ki Ashab’ı en seçkin insanlardır; “Ey kardeşlerim, sakın ola ki Allah’a karşı içinizde iyi zan oluşturmadan ölmeyiniz!” buyuruyor.

Bu kadar büyük âlemleri yaratan Allah; sana bana muhatap olmuş, insana değer vermiş. Âlemlerde neler var, Cebrail senin kıldığın namazı kılamıyor, senin ulaştığın yere ulaşamıyor. Peygamberimiz, Mirac’a Cebrail ile çıktı, Sidre’ye geldi ve Cebrail dedi ki; “Ya Resullulah, benden bu kadar, bir adım daha atarsam yanarım!”

“Allah’ı gördün mü?” diye sordu Peygamber Efendimiz.

Cebrail (a.s.) cevaben; “Aramızda yetmiş bin hicap var!” dedi. Ama bir derviş ruhani Miraç yapıyor, Allah ile senin benim konuştuğumuz gibi konuşuyor. Allah insana bu kadar değer vermiş, vermiş ama biz ne yapıyoruz; “Ya Rabbi, bize dünyayı ver, şeytanı ver, yat ver, kat ver…” Dilimizle bunu demiyoruz ama hareketlerimizle bunu diyoruz. Şimdi Allah, iptilalar yaratmıştır. Kimin nasibinde ne varsa ona ulaşacaktır.

İman etmenin üç rüknü vardır. Bunlardan biri eksik olsun, insan iman ettim zanneder ama iman etmiş olmaz. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; “Kıyamet’e yakın, camiler dolar ama içinde iman etmiş tek kişi olmaz.” O kişinin oraya gidişi abesle iştigalden başka hiçbir şey değil. İmanın üç rüknü, Allah’ın kaza ve kaderine iman etmek. “Ya bu da olur mu?” dediğin an iman gider. Bak ayet ne diyor:

Ve inna ileyhi raciun” Allah diyor ki; “Her şeyi yapan Ben’im”.

E sen ne yapıyorsun? Allah’a diyorsun ki, “Bu yaptığın iş mi?” Allah’ın kaza ve kaderine boyun eğeceğiz. Naz ehli olursunda Mevlâna gibi, “Hey kendine gel!” dersin. Ama önce o hale gelmek lazım.

Diyor ki Azmi Baba:

 Bu kışlara bedel bu yazı yaptın.

 Evvel bahar, sonra güzü yaptın.

 Mizanı iki göz terazi yaptın,

 Noksanı tartarsın, Sen noksancı mısın?

Ama bunu demek için, Azmi Baba olmak lazım. Azmi Baba değilsen, Mevlana değilsen, bunu diyemezsin. Onlar naz ehli Veli’ler. Genelde de bunlar “Vahdet-i Vücut” evliyasında çıkıyor. “Vahdet-i Şuhud” Veli’si daha şuurludur. Onun için Allah razı olsun, Allah ne yapıyorsa, o en doğrusudur. Bizim işimize gelir, gelmez ama Allah’ın yanlışı yoktur. Yanlış kuldadır. Sözlerin en güzeli, Allah’ın sözüdür.

Bakın 47 veya 48 tane ayette, Kur’ân’da, “Cehenneme girenin ebedi orda kalacağını” söylüyor, dikkat et, bak; “Cehenneme girenin kesinlikle oradan bir daha çıkamayacağını” söylüyor. Biz şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki…

Peygamberimiz dedi ki; “Zerre kadar imanı olan 1000 yıl da olsa, 100 bin yıl da olsa yansa cehennemden çıkar.”

Yahu etme eyleme! Allah 48 tane ayette cehennemden çıkış olmadığını beyan ederken, biz apaçık diyoruz ki, “Şu kadar yanarızda çıkarız”. Peki Peygamberin hangi hadisi, ayetle ters düşmüştür ki?

Allah hitap ederken; “Ey akıl sahipleri!” diyor, “Kim aklını kullanmazsa, ona mesuliyet yüklerim!” diyor, “Kim ki aklını kullanmazsa, onun üzerine pislik yağdırırım!” diyor. Onca ayette cehennemden çıkış olmadığını beyan ederken, biz diyoruz ki, “Öyle yanar, böyle yanar; çıkar!”

 

——————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz. 

#vahdetivucut#vahdetişudut#şek#şüphe#amel#iman#hayır#hasenat#duadaşüphe#cehennem#iman

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
İsminizi yazınız