Bakın şu televizyon, gerçekten müminleri helak eden en büyük nesnelerden biri. Kardeşim, bunda neler seyrediyoruz! Her film sadece yalandır. Bir senaristin kafasından geçen yalanlar, uydurmadır, hiçbirinin aslı yoktur. Yalan ile oturup, yalan ile kalkıyorsun; “Yalan ile iman bir arada olmaz” diyor bir hadis-i şerifte. Yalan varsa iman yoktur.
İşte, bu televizyonu seyrederken çok dikkatli olmamız lazım. Ha dini programlar var, dini ilimler var, haberler. Yani; genellikle onları tercih etmek lazım. Bu televizyon bir nevi Deccal’dir.
Filmler. Filmlerin çoğu fuşiyat. Yani; bu televizyon evimize girmiş şeytandır. İşte burada, bu televizyona karşı çok bilinçli olmak lazım. Yoksa ameller heba olup gidiyor. Yani yalan seyrediyorsun. Bunu biliyorsun, uydurma yalan işte. Bir senarist yazıyor, aslı yok, işte uydurup uydurup yazıyor. Bu film olarak çekiliyor, sana film olarak sunuluyor.
Biri gelip burada, bize palavra sıksa, nefret ederiz ondan. Ee o, palavranın palavrası. Ama ona ağzımızı açıyoruz böyle. Kul köle oluyoruz. İşte, müminin bu tür tuzaklara düşmemesi lazım. Bunlar, ahir zamanda insanları, günah beşiğinde sallayan beşikler; futbol maçları, konserler, televizyon, parti başkanlarının mitingleri… Buna benzer, bunların hepsi, en az adam başına 80 tane şeytanın düştüğü alanlar. Bunların hepsi günah beşikleri; yani bunlardan müminlerin uyanık olup, bunlardan mümkün mertebe uzak yaşamaya gayret etmek lazım.
Adamlar öyle bir tiryaki ki, insanlar kul, köle olmuş. İşi, gücü terk ediyor “Benim dizim var.” Aman haa, namaz kaçmış önemli değil. Dizi sakın kaçmasın. Namaz sonra da kılınır. Ne var yani, kazada edilir. Bu nedir seyrettiğin? Yalan, dolan, bir palavra işte. Böyle kul, köle olmuşlar.
Ee kardeşim sonra, sonra ne olacak?
Bir kere Kur’ân’ı açıp, Allâhu Teâlâ bize ne demiş, neyi tembihlemiş, neyi yasaklamış, neyi tavsiye etmiş? Peygamber salatu selam Efendimiz bu dini tamamlamış. O, bize ne tür nasihatlarda bulunuyor, hadislerde neyi beyan ediyor?
Bir kere merak edipte, elimize almıyoruz. Ama Amerika’nın bilmem ne köyündeki roman yazarının romanı okumayan kişi yok.
Herkes ölmüş, sende öleceksin. Bunun çaresi yok. Senin Peygamberin ölmüş, sen mi kalacaksın? Ölüm öyle zor bir iştir ki 80 bin kılıç darbesi gibidir. Azrail burada torpil yapmaz.
Ee senin Peygamberin ölmüş, sende öleceksin. Peki Allâhu Teâlâ yarın Mahkeme-i Kübra’da sorgulayacak, 50 tane amelden sorgulayacak. Bu 50 tane amelden, haberin var mı? Yok. Ee nereye gidiyorsun sen? Helak olmaya. Ya kafasız insan, sen buna hazırlık yapmamışsın. Seni burada seyrettiğin film mi kurtaracak, seyrettiğin maç mı kurtaracak, seyrettiğin konser mi kurtaracak?
Kabirdeki Sualler
Bir kere kabirde başlar soru. İlk soru?
“Rabb’in kimdir?”
“Rabb’im Allah’tır.”
İyi de amelin yoksa dil kemik oluyor. Cevap veremiyorsun. Sonra:
“Kitabın?”
“Kur’ân-ı Azimüşşan’dır”.
“Peygamberin?”
“Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’dır.”
“Dinin?”
“İslam’dır.”
“Kıblen?”
“Kâbe’dir.”
Kabirde başlayan sorulara hazırlan.
Ömür her gün eksiliyor. Ömür akıp gidiyor, derelerin denizlere aktığı su gibi ama hiçbir hazırlığın yok. Ya bir insan bu kadar ahmak olabilir mi ya? İnsan orası için bir hazırlık yapar. Kesin ki Allâhu Teâlâ yüzlerce ayette her şeyin sorgulanacağını bize beyan ediyor. Hayatının her karesinin hesabını vereceğini beyan ediyor. Ee biz zerre kadar bunlara hazırlanmıyoruz, bu nasıl insanlık, bu nasıl bir gaflet, bu nasıl bir uyku!…
————————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#ömür #gaflet #ölüm #ölmek #mahşer #kabir #kabirdekisorular #kabirdekisualler #amel #şeytan #şeytanınbeşikleri #şeytanınhileleri #şeytanıntuzakları #yalan #senaryo
Allah razı olsun .
Allah Bir Gönülde Sevdikleriyle SeveniSevdirsin Sevdigini Sevdirsin.
Amin inşaallah.
Amin inşaallah