Kıyamet’te bütün kâinatın içinde en son yıkılacak yer; Medine’dir. Mekke’de ondan evvel yıkılır. Resullullah yatıyor orada. “Cennet-i Bakiye” var, hemen Ravza’dan 200 metre ileride. Hz. Hamza bile orada.
Oralarda çok büyük Veli’ler var. Hiç anlayamazsın onu ama Mekke’de de var, Medine’de de var. Alimler Mekke’de fazla durmaz, tavafı yapıp, kaçar Medine’ye. Aklından geçende sevap, günah olarak yazılır. Onun için büyük Veli’ler. Medine’de öyle bir şey yok.
Kâbe bütün kıblelerin yukardan aşağı, aynı şakul çizgisindedir. Arş Nur’dan, Kürsi altından, Beyt’ül Mamur yeşil zebercetten, Beyt’ül Mukaddes kızıl yakuttan, Kâbe taştandır.
Tavaf yerine şeytan giremiyor. Tavaftan çıkınca zikir ile meşgul olursun. Zikri duymamak için şeytan O’nu zikredenden uzaklaşır. Ezan sesinden uzaklaşır, ezan duyulmayacak kadar uzaklara gider, “Ezana şahit olmayayım” diye, öyle bir melundur.
Beyazîd-i Bistâmi Hz.’nin Şeytanla Dialoğu
Bayazîd-i Bistâmi tavaftan çıkıyorda, kapıda bekliyor şeytan; “Bre melun, burada ne işin var, burada neyi bekliyorsun?” Elinde bir sürü yular var. “Benim” diyor, “Üzerine bineceklerim içerde tavaf yapıyor.” Onların yanına gidemiyor bak.
“Çıkarken yularları takacağım onlara, bineceğim enselerine” diyor.
Bayazîd-i Bistâmi; “Ben nasılım?” diyor. “Sana yularsızda binerim” diyor.
Yolda hacdan sonra yayan gidiyorlar o zamanları. Bayazîd-i Bistâmi bir yarım gün yürüyünce bir dere geliyor önüne, geçmesi gerekiyor. Bakıyor ki bir ihtiyar kenarda ağlıyor:
“Amca ne oldu?” diyor. “Oğlum, Hac’dan dönüyorumda şu dereyi geçemiyorum” diyor. Çok yaşlı. Alıyor onu sırtına, omuzlarına alıyor, giriyor dereye.
Derenin ortasında; “Ey Bayezid, demedim mi sana yularsızda binerim!” diye. Taşıdığı şeytan. Bunu der melun, herkese uygun bir yol buluyor şeytan. Çünkü meleklerin imamıydı ilmi çok. Azazil’di adı ama işte sapla, samanda şeytan olduğu için ayrılıyor. Allah; onunla sapla samanı ayırıyor. Allah’ın kafirlere kızgınlığı çok fazla, çok acayip kızgın kafirlere. Allah haklı, Allah her zaman haklıdır, Allah haksız olmaz.
Ya Allah can veriyor, yaratıyor seni, nimet veriyor, sağlık veriyor, göz veriyor, kaş veriyor, çoluk çocuk veriyor, eş veriyor, para veriyor, mal veriyor ve her saniye nefes veriyor. Bu nimettir, nefes nimettir. Uyku veriyor, rüya veriyor, neler veriyor bize.
Bunlara rağmen Allah’ın ipini bırakıp, şeytanın ipine sarılana da Allah haklı olarak çok kızgın ve hiçte onlara merhamet etmiyor. Cehennem çok kötü bir yer, o kadar kötü bir yer ki ateşe parmağını sokamıyorsun. Dünya ateşi de serinlik o ateşin yanında. Onun içine giriyorsun, bir de ölüm yok, ölemiyorsun.
Cehennem de su yok. “Kaynar su” diyor ayet, “kaynar su” dediği, erimiş maden gibi bir şey, onu içemezsin, yutamazsın orada takılır kalır. Yani o cehennem öyle kolay bir iş değil, ölsen yanıpta 10 dakika, 20 dakika, yarım saat bağırır, çağırırsın, ölür, gidersin. Ama hiç ölmek yok, o ateşin içinde, bunu düşünebiliyor musun? Kötü olmaz mı? Kötü kelimesi ifade etmez, göz göre göre oraya gitmek büyük gaflet, büyük bir yanlıştır. Ama insanlar, işte görüyorsun…
“Yetmiş üçte, yetmiş iki ateşin hakkı” diyor Peygamberimiz.
————————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#BeyazıdıBistamiHz #Mekke #Medine #Kıyamet #Ensonyıkılacakyer #Kabe #ezansesi #tavaf #CennetiBakiye #gaflet #kafir #şeytan #Azazil #Cehennem
Allah razı olsun
Amin cümle müminlerden inşaallah