80-100 bin kişilik bir ordu. Son gaz silahlarla dayalı döşeli bir ordu çıkacak Türk’lerden.
Almanya’da milyonlarca Türk var. Şu anda Almanya ile gerginiz bakalım ilerde, üç beş yılda ne olacak? Böyle bir orduyu Almanya tam tekmil silahlandırıp, yollayacak Türkiye’ye. Büyük savaşlar var yani. Yani bir Türk ordusu hazırlayıp, Türkiye’ye yolluyor. Tam gaz, tam tekmil.
Türkiye’nin hududları büyüyor. Karadeniz’in karşı tarafına da geçiyor. Fakat çok ölü oluyor, genellikle erkekler. “Genç kızlar 80-90 yaşındaki adamlara tebelleş olur” diyor Muhyiddin Arabi. O kadar erkek ölecek. Kadınlar, “Yaşlı bir adamla da olsa yatayım, bir çocuğum olsun” diye düşünecekler. O hesaba gidilecek günlerin arifesindeyiz yani.
Çok savaşlar olacak Dünya’da. Yahudinin yıkılışı var. Derken Deccal çıkar. Derken Yecüc-Mecüc çıkar. Yani bir kere fitne körüklendi mi artık Kıyamet’e kadar… Mehdi gelecek ama o da savaşacak. İsa gelecek, o da savaşacak. Şimdi Mehdi’nin artık çıkması lazım yani. Allah, Dünya’yı da yukarda muhasara ettiriyor gök taşlarıyla. Oraları görsen var ya, “Belki bir saat sonra Dünya yıkılır” dersin. Göktaşlarının bir tanesi dahi Dünya’yı yok edecek güçte.
1975 yılına tek bir tane yok Dünya’nın etrafında o taşlardan. 1982’de bir bakıyorsun 700-800 tane taş geliyor. Dünya ile birlikte dönüyor. Daha hızlı dönüyor Dünya’nın etrafında. O enerjiye insan şaşıp kalıyor. Ve 1982’den, bugün 2017, 35 yılda taşların sayısı 50 bine yakın. Bir sıra siyah taşlar çevriliyor, kırmızı taşlar ateş gibi, sonra yeşil taşlar. Valla saatte 30 bin km. süratı!
Bir de şey var, Kıyamet’ten önce o da meydana çıkacak. Dünya’nın iki katında bir gezegen var. Süratı bizim 1 yılımızı, o 18 saatte bitiriyor. Bir saniyede 640 metre süratla gidiyor. Dünya’nın 3 bin km. sürati var, kendi ekseni ve Güneş’in etrafındaki.
Güneş’in en küçük noktasında. Bu da çıkacak, bu da Kıyamet alametlerinden ve bu olduğu gibi elmastan, bu şey hani; biz şu kadarına para yetiştiremiyoruz ya, Dünya’nın iki katı küre, olduğu gibi elmas. İşlenmiş elmas yani. Yoksa o sürati kaldırmaz zaten kara delikler gibi.
Kara delikler var saatte 3 milyon km. süratle gidiyor. Kara delikler cehennemdir yani bilin. Kara deliklerin en küçüğü bu Dünya’nın 4 milyon katı. Bakın saatte 3 milyon km. süratle gidenin hararetini düşün? Güneş onun yanında gölgelik, serinlik. Ve Allah:
“7 cehennem, 8 cennet” diyor. 7 tane kara delik var. Cehennemler Nerede? Esfeli Safilin’de. Yani Dünya semasında. Ama cennetlerde Arş’ın altında. Yani Dünya o kadar çok şeylere gebe ki. Eeee Rabb’im nasıl dilerse, öyle olur. Bunun ötesi berisi yok!
Şimdi Allah razı olsun. İşte Kıyamet’ten önce o dediğim gezegende keşif edilecek. Edilmesi lazım. Onun görülmesi de Kıyamet alametlerinden.
Bakalım görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Yalnız bu Yahudi tamamen haddi aştı artık. Dünya tamamen zulüm dünyası. İşte Mehdi bu adaleti getirecek yeni Dünyaya.
E bugün bir adam çıkıp; “Ben Mehdi’yim” dese kim dinler? Ama öyle değil işte.
Hz. Mehdi Geldiğinde Verilecekler
Hz. Mehdi nasıl bir adam biliyor musunuz? Alim, abid, derviş değil, anlatabiliyor muyum? Sıradan bir vatandaş. Adı da Mehdi değil. Fakat Allah bir gecede onu revizyon edecek. İlim de verecek, irfan da verecek, kemâlatta verecek, kalp gözünü de açacak. Ve diyecek ki; “Git felan yere Süleyman’ın mühürü, Musa’nın asası da orda, al onları.”
Ve Arşı Ala’ya kaldırılmış bir yüzük var. Üzerindeki yazıyı da okumayacağım size. Üzerinde yazı var, o yüzük parmağına takıldığı zaman bütün cinliler ona itaat edicek, aynı Süleyman (a.s.) itaat ettikleri gibi. Bütün cinliler itaat edecek. Sen itaat etme erkeksen. “Ben Mehdi’yim” dediği vakit, erkeksen inanma. Cinlilerden orduları var adamın, istediği kılıkta herkese gözükecek.
Mehdi’nin artık çıkması lazım. Çünkü Dünyanın gidişhatına bakıyorum adalet diye bir şey kalmadı. Tamamen zulüm. Asrı zulüm… Asrı zulüm… Asrı zulüm… Asrı saadet yok. Bir Peygamberin zamanında yaşandı. Bir de Mehdi zamanında yaşanacak. Artık Hz. Mehdi’nin çıkması gerekiyor. İşte birçok şey ve altyapılar oluşuyor.
Muhyiddin Arabi Hz. diyor ki:
Evvelinde tamtam ola,
Döner sonra gamgam ola,
Nuh tufanına nişan ola
Ben ta çocukken okumuştum. Babam da onun istihraçları vardı, kendi el yazması ceylan derisi üzerine. Bir kitabı iki kişi kaldırıyorduk.
“Evvelinde tamtam olan” dediği Amerika, Kızılderililer ülkesi. Muhyiddin Arabi’nin yaşadığı zamanda Amerika keşfedilmemiş. Ama keşfedileceğini söylüyor.
“Döner sonra gamgam ola” dediği, Dünya’yı sömüren bir güç olur yani.
Ama üçüncü satırda “Nuh tufanına nişan ola” dediği, okyanusa batacak. Ya o deli batıracak Amerika’yı ya da ikinci bir ihtimalde, Amerika’nın altında lavlar var büyük çaplı, Amerika olduğu gibi inecek okyanusun içine.
Şimdi kıtalarda levhaların üzerinde, kıtalarda hareket halinde. 25.200 yılda kıtalar yer değiştirir. Yoksa karalar insanı beslemez. 25.200 yıl çok uzun bir zaman. Yağmurlar, şunlar, bunlar, seller bütün verimli şeyleri denizin dibine taşıyor, çoraklaşıyor. Yavaş yavaş, yavaş yavaş karalar denize, denizler karaya dönüşüyor. Mesela, okyanuslarda büyük piramitler bulunur. Büyük şehirlerin harabelerini buluyorlar, neden? İşte yer değiştirmeden Dünya birçok evrelerden geçiyor.
Yani; Dünya’yı tanımak için birazda hikmet bulaşacak kişiye. Baktığını görcen yani. İnsanlar baktığını görmüyor. Bizde görmüyoruz da. Yani azcık baktığımızı görsek, çok şeyler apaçık yazılı.
————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#kıyamet #kıyametalametleri #dünyanınsonu #felaketler #MuhyiddinArabi #sel #deprem #elmasgezegen