Kandillerde Divan Ehli Velilere Kimler Katılır? – Himmet Nasıl Ulaşır? – Şeytanın Yemini – Hayal Kurmadaki Sakınca – Mahli Hülya – Şeytan Çarpar mı? – İnsanı Dinden Çıkaran Sözler – Günah İşleme Acı İlaç Gibidir – Günah Çıkarma

3
930

Kandillerde Divan Ehli Velilere Kimler Katılır?

Nefse zulmetmek, günah işlemektir. Çünkü; nefsi ateşe götürüyorsun, nefse zulmediyorsun. Yani, insanlar yanlış anlıyor. “Şunu yeme, bunu içme, falan filan…” değil yani.

Allah kafirler için, “Nefislerine zulmettiler!” diyor. Dünyada en güzel hayatı yaşarken çünkü, niye ateşe götürüyor? Zulüm bu yani, Allâhu Teâlâ’nın kastettiği. Ama fizik bedenede aşırı zulüm yapmayacaksın, zincirle kendini dövmeyeceksin, bu da yanlış. Şimdi bak, “Şişmanlar cennete girmez” hadisi var. “Şişman insan cennete girmez” diyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.). Yani böyle olmakta, İslam’ın kabul ettiği bir şey değil. Ama bir hastalıktır, bilmem nedir, bunun için bir şey söyleyemem.

Büyük Divan vardır, her gece Hira’da kurulur, her gece. Geç saatlerde olur, 3:30’tan sonra olur, Divan ehli Veli’ler. Zamanın Gavs’ı gelir, onun yeri vardır Hira’da. O ağırlığı taşıyabilecek Dünya’da iki yer vardır; biri Hindistan’da bir dağ var, bir de Hira. O Divan ehli Veli’lerin manevi ağırlığını dünyanın herhangi bir yere konsun, dünya ortadan çatlar, iki parça olur.

Zamanın Gavs’ı gider, oturur; Kâbe tam önündedir, Mekke tam önünde, Medine tam sağ omzundadır, saat 9 şekli gibi. Dört tane yardımcısı, “Kutbul Aktap” denilir onlara, ikisi sağına, ikisi soluna oturur. Birinin mezhebi İmam Şafi, birinin mezhebi İmam Hanefi, birinin mezhebi İmam Maliki, birinin de İmam Hanbeli. Hiçbiri aynı mezhepte değildir. Dördü de, ayrı dört mezhepte amel işler. Vekili karşısında oturur Gavs’ın. Ondan sonra, birinci halka, ikinci halka; her halka bin kişidir. 3’üncü halka, 4’üncü halka, 5’inci halka, 6’ıncı halka- 6’ıncı halka cinlilerin Veli’lerindendir,7’incı halka.

Dünya üzerinde savaş mı çıkacak, falan mı doğacak, falan mı zengin olacak, filan mı batacak? Orada 24 saatte bütün olacak şeyler, hepsi orada karara bağlanır.

Allâhu Teâlâ, dünya ve ahiret işlerinin birçoğunu üstü kapalı olarak söylüyorum  size, daha evvelde söyledim. Ve o kararlar orada konuşulur.

Oradaki lisan Süryanice’dir. Cennet lisanı da Süryanice’dir. Ve ondan sonra sabah namazı kılınır. Gavs imamdır. Sabah namazından sonra herkes zikre oturur. Hepsi zikre oturur ve güneş doğar, zikirleri biter. Güneş doğunca bakarsın ki, çoğunun gölgesi yok!

O gölgesi olmayanlar, her toplantıya aynı kılıkta gelir, saç, sakal uzamaz onlarda. Onlar öteden gelenlerdir. Cinlerin zaten gölgesi yoktur. Cinlilerden hariç, 6’ıncı halkanın dışında % 80, %85, %90’a yakınının gölgesi yoktur.

Veli, dünya hayatındayken kındaki kılıçtır. Öbür tarafa geçtiği zaman, yalın kılıçtır, bunların ötede görevleri var. Resullulah Efendimiz sadece bu Kandil Gece’leri katılır, o zaman kalabalık Ashap katılır. Bütün peygamberler, Hazreti İsa’dan, Musa’dan, İbrahim’den, Adem’e kadar hepsi oradadır.

Peygamberimiz, o Gavs’ın yerine oturur. Gavs, o kadar peygamber varken onun vekili olarak, onun karşısına oturur. Sonra, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer bir tarafına, Hz. Osman ve Hz. Ali bir tarafına oturur (s.a.v) Efendimizin. O zaman o gecede, orada Arapça konuşulur Peygamberimizin yüzü suyu hürmetine.

Himmet Nasıl Ulaşır?

Yalnız “18 bin âlemin Mustafa’sı adı güzel kendi güzel Muhammed” diyor Yunus Emre.

Peygamberimizin çok suretleri var. Bir Veli’nin dahi çok sureti var. Şimdi mesela; bir Mürşid’e gidiyorsun, vird alıyorsun, Allâhu Teâlâ onun bir suretini yaratıyor, o müridin peşine onu ömür boyu takip ediyor. İkincisi geliyor ona, üçüncüsü geliyor ona, milyoncusu geliyor, Allah milyon suret yaratıyor o Veli’den. Onu takip eder o, gece gündüz onunladır. Neyi doğru yapıyor, neyi yanlış yapıyor, nerede ne yapıyor, işte “himmet” dediğimiz bunun tarafından ulaştırılır ona. Bir yanlış yaparken o uyarılır, onun tarafından. Veya şu olur, bu olur.

Ve Peygamber Efendimiz, o geceki oradaki toplantıyı idare eder. Yalnız, muhteşem bir program olur. Ve yine, sabah namazı Peygamber Efendimizin imamlığında kılınır. Sonra Peygamber Efendimiz dahil herkes zikre oturur. Güneş doğar, Peygamberimizin de gölgesi yok, Ashab’ın da gölgesi yok, daha evvelki peygamberlerinde gölgesi yok. Gölgesi olanlar Dünya’dan gidenler, gölgesi olmayanlar öteki âlem. Zikir bitti mi dağılır orası.

Her haftada bir Kadir Gecesi var. “Sen her gördüğünü Hızır, her geceyi Kadir zannet”. Müminin hali budur.

Sonra, Hızır nadir görülürde ama görülür yani.

Allâhu Teâlâ’yı seversen, Allah’ta seni sever.

Allâhu Teâlâ; “Birçok kulu, kendim için yarattım” diyor. “Evet, bu adam ne kadar yamuk olsa eğrilir, büğrülür ve düzelir” diyor.

İnsan; anadan, atadan, soydan, soptan temiz gelmişse ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) öyle diyor; “Ben nikah çocuğuyum”. Yani; soyum sopum temiz bir nikah üzerinden geldi. Ve bununla Peygamberimiz hiç övünmez, kısmen övünür bir tavıra giriyor.

Ha burada da soy sopun önemi ortaya çıkıyor. Aslı nesline, rucû ediyor zaten. Bu bir dönüşüm yani. Aslı nesline, rucû ediyor. Yani; buğday ekip, arpa biçemiyorsun. Yulaf ekip, mısır biçemiyorsun.

Şeytanın Yemini

Şimdi, Cenab-ı Hakk ezelde Hz. Adem’den 7 kudretinde ve normal kudretinde, birçok ruhu Âlemi Berzah’a yolladı, kendi verdiği ruhtan bölerek. “%99’unun cehennemlik olduğunu” söyledi o gün. Çünkü; insan köpek leşinden daha çabuk bozulmaya elverişli bir varlıktır nefsine tabi olduğu zaman. Ama ruha tabi olursa, seni bozacak hiçbir şey yok yeryüzünde. 

Allâhu Teâlâ birçok ayette bunu ifade eder. “Şeytanın sizin üzerinizde hiçbir gücü yok.” Sadece kimin için söylüyor bunu; iman etmiş, Allah’a ve Resulü’ne iman etmiş her mümin için bu geçerli, “Bunların üzerinde şeytanın hiçbir etkisi yok!” diyor.

Çünkü Allah’a yemin etti şeytan, dedi ki; “İzzetin ve Celalin üzerine yemin ederim ki, senin kullarından pay alacağım, onların yollarının üzerine pusu kuracağım, pay alacağım!” dedi.

Allâhu Teâlâ dedi ki; “Benim mümin kullarımın üzerinde senin hiçbir etkin olamaz. Sana tabi olan kafir senin olsun!” dedi. Öyledir de yani, bir müminin üzerinde, şeytanın hiçbir etkisi olamaz. Şeytan doldurur, doldurur nefsini. Nefsin sana bir şeyler ilham eder. “Hadi lan!” dersin nefsine, biter. Mümin bunu der yani.

Hayal Kurmadaki Sakınca Nedir? Mahli Hülya Hakkında

Biz insanların hayalleri vardır, hayal kurar. Kimi yatakta uyumadan, kimi yat ister, kimi şu, kimi bu. Roman okur gibi bugün bıraktığı yerden, yarın alır götürür. Ha bunlar nefsin zaaflarıdır sadece. Bu hemen  hemen insanların %99,99’unda mevcut.

Eğer “mahli hülya” denilen bu hal hayra taşıyorsa, hayır için böyle şeyleri varsa, sevap alıyor. Nefsin arzuları göre yapıyorsa eğer bu kişi şeriatı yaşayan ise yine günah yazılmıyor buna. Yani; şeriat üzerindeki bir insanın dilinin söylediği, elinin işlediği. Ama tarikat öyle değil! Aklından geçenlerden de sorumlu oluyorsun. Hakikat, Marifet yükseldikçe birçok şeyden sorumlu tutuluyorsun. Şeytanın hakiki müminler üzerinde hiçbir etkisi yoktur.

İnsanı Dinden Çıkaran Sözler Nelerdir? Günah İşleme, Acı İlaç Gibidir – Şeytan Çarpar Mı?

İnsanlar der ki; “Şeytan çarptı, şeytan korkuttu…” Şeytanın böyle bir yetkisi yok, hakkı da yok zaten. Bunu yapan asla şeytan değildir. Ya kendi içindeki şeytandır (içindeki şeytan nefistir) ya da şeytan kadar şeytanlaşmış cinliler vardır. Onların işidir veya onlara bir zarar vermişsindir, intikam alıyordur vesaire vesaire…

Yoksa, şeytanın o konuda hiçbir yetkisi yoktur. Yani Allah böyle bir izin ona vermemiştir. Allah’ın izin vermediği hiçbir şey, hiçbir şey yapamaz. Asla!

Ama işte “Allah şeytana uydurmasın!”atasözleri bunlar bizde çok tekrarlanan. İşte, “Kur’ân çarpsın! Allah çarpsın…” Bunların hepsi, çirkin haller. Hiçbiri güzel hal değil. Bu maalesef halkımızda çok kullanılan kelimeler. “İllallah” yaka silkmek için; kafir yapar zaten bunlar insanı. Bunlar cemiyetteki dil hastalıkları. Dil ki insanın, iki bela kapısından biri. Birçok sövme, sayma bu dediğim kelimeler kadar mesuliyet getirmez insana. Günaha tövbe edersin.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; “Günah işleyen helak olur” demiyor. “Tövbeyi, geciktiren helak olur” diyor.

Günah işlememe hakkı hiçbirimizde yok. “Vay, ben günah işlemem, falan filan…” bunlar hikaye. Çünkü; hiçbir insan yoktur ki, Peygamberler dışında günah işlememe hakkına sahip olsun.

Allâhu Teâlâ; “Eğer siz günah işlemeseydiniz, sizi toptan yok ederdim” diyor. Günah işleme, acı ilaç gibidir. İnsan günah işlemezse, Allah’a eyvallahı kalmaz. “Hiç günah işlemiyorum ki ben yani, kim neden ateşe atsın ki beni!”, işte bunlar firavunluk. Hiç günah işlemeyen insan nefsi, onu tam bir firavun yapar. Günah işlediği zaman Allah korkusu, Allah’tan utanma, Allah’tan hâya, adamı adamlık atmosferinde tutar. Allah bilmiyor mu? Her şeyi, her şeyin en güzelini bilen Allah, her şeyin en güzelini yapan O. “Efendim, ben günah işlemem, benim günahım yok!” Var mı öyle yağma?

Günah Çıkarma

Şimdi Hristiyanlarda kolay. İşle günahı, git papaza çıkar günahları kaydırıversin bir tarafa, tertemiz ol git. Ya böyle bir saçmalık olur mu?

Şimdi bir Yunan’lı hacca gidecek. Adet ya papaza gidip, günah çıkarsında tertemiz gitsin hacca. Hücreye giriyor Yunan’lı. Papaz geliyor.

“Anlat!” diyor, “Günahlarını…”.

“Valla benim hiç günahım yok!”

“Ya olmaz olur mu? İyi düşün.” Düşünüyor, düşünüyor.

“Yok Papaz Efendi, hiç günah işlemedim ben!” diyor.

“Ya, iyi düşün.”

“Ya, bir şey var ama bilmem anlatmak doğru olur mu?”

“Söyle!” diyor.

“Ya, benim komşumun çok güzel bir karısı var.”

“Eee.”

“Ben bir gün evde yalnızken, kadın geldi, bana tebelleş oldu.”

“Eee.”

“Ben de uymadım, onu kovdum!” diyor.

Papaz:

“Tüh, Allah belanı versin. Git buradan, senden hacı olmaz. Kadının kalbini kırmışsın!” diyor.

 

—————————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz. 

#divanehliveli #veli #gavs #kutbulaktap #nefsezulm #hayalkurma #mahlihülya #şeytan #himmet

3 YORUMLAR

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
İsminizi yazınız