Kabil, Habil ile evlenmesi gereken kızla evlenmek istedi. Habil’in evleneceği kız Kabil’le doğmuştu. Kabil’in evleneceği kız ile Habil evlenmesi lazım iken, Kabil evlenmek isteyince oradan gerginlik başladı. Sonra her sene Adem ve çocukları Allah’a kurban adıyordu.
Allah’ın kabul edip etmediğini bildiriyordu, kimin kurbanını kabul etti, kiminkini etmedi, bildiriyordu. Habil ile Kabil’de kurban adadı, gene ikisine de cevap geldi. Habil’inki kabul oldu, Kabil’inki kabul olmadı. Kabul olmayınca Kabil çıldırdı. Hem kız davasından gerginlik var hem bir de; “Onun kurbanı kabul oldu, benim kurbanım kabul olmadı” diye çileden çıktı. Öldürdü Habil’i. Yani ilk cinayet ve günah öyle başladı.
Sonra kaçtı, gitti. Dünya’daki ilk cinayet, ilk büyük günah böyle başladı. Öyle biri koyun gütmüş, biri tarlada çalışmış diye değil yani.
Allah bir şeyi kabul etmediyse demek ki, kurban olunacak bir şey değil ki kabul etmedi. Yani Allah’a üçkağıt yapmayı düşündü. Eee Allah bu, senin ne yapmak istediğini bilmiyor mu?
Daha sonra bir karga geliyor onu duymuşunuzdur. Karganın yavrusu ölmüş, yeri eşeleyip, eşeleyip, onu gömüyor ayaklarıyla. O zaman Kabil diyor, “Bana yazıklar olsun” dedi, kardeşini öldürmüş gidiyordu, o olayı görünce geri döndü, geldi kardeşini gömmek için.
“Yazıklar olsun bana” diyor, pişmanlığı var oradan fakat iş işten geçti öldürdü kardeşini. Kardeşinin başına taşla vurarak, öldürdü.
Babasıyla çok kaç kovalama yaşadı onlar. Daha sonra babası anladı olayı tabi, Adem düştü peşine, o kaçıyor. Dünya’daki ilk haindir Kabil.
Adem toprağa diyor; “Yakala onu”, toprak yarılıp yakalıyor Kabil’i.
Kabil diyor; “Sal beni”, salıyor toprak, kaçıyor bu şekilde yakalayamadı.
Toprak o zaman dinliyor insanı. İnsan tefessüh ettikçe, insanın elindeki haklar kısıtlandı, boylar küçüldü.
Adem’i ilk yaratılışı 72 metreydi, 72 metre. Gök gürlemesi gibiydi ağlaması, Cennetten kovulup, Dünya’da Havva validemizle ayrı yerlere indirilince, pişmanlıkla ağlarken gök gürlemesi gibi ses çıkardı. 72 metre bir insanı bir düşünün. Bir apartman ayağına takılsa, tuzla buz olur.
Dünya küçülür, büyümez ama üzerindeki bitkilerin hali tabi değişti. Adem aslanın ensesinden tutup, onu kedi gibi kucağında severmiş. Melekler onun ağlama sesinden çok üzülüyorlardı. Sonra uyku halinde, bir uyku verdi Allah ona. O uykuda 36 metreye indirdi Adem’in boyunu. Öbür âlemde insanların hepsi Adem’in boyunda, 33 yaşındaki hali, 36 metre boy olacak.
Allah; Adem’in bedenini hem Dünya üzerindeki en süfli yerler yaşanacak yerlerden de hem de en makbul yerlerden de toprak aldırdı. Adem’in bedeninde müspet ile menfi, iyiyle kötü bir aradaydı. Yani Adem’in çocuğu da olsa işte, ona o şekil, ezeli ilim diğer bir deyiş ile “kader” öyle tecelli etti, yoksa Allah Cebrail’e demezdi; “Dünya’nın en süfli yerlerindende, en makbul yerlerinden de toprak al. Ben yeryüzünde halife yaratacağım” ya bunlar gene dönüp dolaşıp Cenab-ı Hak’kın takdirine dayanan bir olay. Yani öyle istedi, öyle oldu, senaryo öyle yazıldı.
————————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#Adem #Havva #AdemileHavva#HabilileKabil #ilkinsan #ilkcinayet #ilk