Fenâfil-Resûl Makamı’na Nasıl Ulaşılır?
Sufinin, zikir ehlinin ilk alacağı ahlak Mürşid’inin ahlâkıdır. Buna; “Fenâfil-Şeyh” denilir. Yani; Şeyh’inde fenâ olma, fenâ bulma yani olayları onun gözüyle görme, onun gibi düşünme, onun gibi değerlendirme. Burada fazla kalınmaması gereken bir makam.
Hemen devamında, “Fenâfil-Resûl” Peygamberimiz (s.a.v.)’in ahlakıyla ahlaklanıp, onun gözüyle olayları görme, onun gibi düşünmek, onun gibi karar vermek, onun gibi olayları değerlendirebilmek, “Fenâfil-Resûl” bu. “Fenâfil-Resûl Makamı”na ulaşmadan asla kişi Cenab-ı Hakk’ın ahlakıyla ahlaklanamaz. Onun devamı, “Fenâfillah”tır Cenab-ı Hakk’ın ahlakının bir kısmı ile ahlaklanmaktır. Şimdi bugüne kadar gördüğüm kadarıyla, bu “Fenâfil-Resûl Makamı”na hakkıyla ulaşılmıyor. Ulaşılsa bunun izi işareti olur üzerinde.
Şimdi burada rabıta çok önemli. “Fenâfil-Resûl Makamı”na ulaşarak yani; oraya gidilerek yapılan zikir ile, oraya gidilmeden yapılan zikirle arasında büyük fark olur. Cenab-ı Hakk ne buyuruyor; “Ya Habib’im, seni yaratmayacak olsam alemleri yaratmazdım.” Cenab-ı Hakk’a sözü geçen, en çok sözü geçen âlemlerdeki tek kişi Resullulah (s.a.v.) Efendimizdir. Onda fani olduğumuz zaman, onun gözüyle gördüğümüz zaman yollar açılır.
Seyri Sülük (Huzur Namazı) Nedir?
Şimdi zikre oturuyoruz, gün olur ki yolculukta olur bunda bu olmaz! Evde zikrimizi yapacağımız zaman, eğer zikir gece yapılıyorsa, muhakkak 2 rekat seyri sülük namazı kılın. Buna bazı tarikatlar; “Huzur namazı” der. Seyri sülük namazıdır. Gündüz çekiyorsan bu 2 rekat namaza gerek yok, kılmasan da olur.
Şimdi ilk önce ne yaptık? 111 Besmele. 111 Besmele’yi hiç şaşırmayın bu çok önemli. 112 olursa veya 109 olursa Alemi Gayb’ın Kapısı açılmaz. Zikirlerin Nur’u gözükmez. Her zikrin ayrı bir Nur’u var. Bu zikirden ona geçtiğine “şak” böyle nur değişir ama evvela kilit tam olacak. Alemi Gayb’ın kilidi 111 Besmele. Ondan sonra, 3 İhlas, 1 Fatiha her gün yapıyoruz. Hasıl olan sevabı Hz. Adem babamız ve Hz. Havva validemizin ruhlarına hediye ettik. 1’inci kat semavattadır bunlar. Melekler derhal onu, ona ulaştırır. O da o anda senin için Allah’a dua etmeye başlar. Bir Peygamber duasını arkana alırsın.
Ondan sonra n’apıyoruz? “Ya Rabbi, büyük ve küçük günahlarım için” deyip, 100 defa istiğfar ediyoruz. Bunları herkes yapıyor yani; doğru yol takip edilsinde doğru anlaşılsın.
Sonra n’apıyoruz? 3 İhlas, 1 Fatiha. Yalnız İhlas ve Fatiha’yı okumayı bilelim. Dil ile okuyupta hulkumdan aşağıya geçmiyorsa çok şey ifade etmiyor. Yemin ediyoruz bak! “Vallahi” diyoruz, “Kulhu vallahu Ehad” diyoruz. Allah’ın Ehadiyet’ine yemin ediyoruz, bunun farkına varacağız. Tecdid-i imanda İhlas bak. İhlas muhkem ayetlerden. Yani İhlas cennetin kilidi, anahtarıdır ama bileceğiz. “Kulhu vallahu Ehad” yemin ediyoruz Allah’ın Ehadiyetine. “Allahus Samed” diyoruz sonra. “Allahus Samed” derken; aczini bil. Samediyet’tir, bütün alemlerin muhtaç olduğu Zât’tır. Orada abdiyetini bil. Allahus Samed; her şey O’na muhtaçtır, O kimseye muhtaç değildir.
“Lem Yelid ve Lem yuled” doğmadı doğurulmadı. Bunları bileceğiz okurken.
“Ve lem yekün lehü küfüven Ehad” alemlerde onun eşi benzeri yok. Onun ne karısı, ne amcası, ne babası, ne anası onun benzeri yok yani alemlerde. O, tek.
Fatiha’ya gelelim. Bunları bilerek okuyacaksın yani; yoksa vır-vır etmişiz. Yani; şuurlu mümin yol çabuk gider, kişi çabuk Veli olur. Fenâfil-Resûl’e, Fenâfillah’a çabuk ulaşır. Ne diyoruz? “Fenâfillah’a ulaşıp, sırdaştan olalım.”
Nerede o Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak. Neresi burası? “İndi İlahi”. Nedir İndi İlahi? 21’inci Makam. Nedir bu makam? “Sır Makamı”. Yani bilerek gidelim.
Fatiha; Ümmül Kur’ân’dır. Kur’ân’ın kalbidir, ciğeridir, aklıdır, fikridir. “Elhamdu lillahi Rabbil Alemin”; kime Rabbil Alemin, Alemlerin Rabb’ine. Sırf camidekilerin, sırf kilisedekilerin, sırf havradakilerin değil, alemlerin Rabb’ine. Her şeyin sahibi O. Elhamdu lillahi rabbil alemin; alemlerin Rabb’ine hamd ettik. 1’inci ayet.
Namazda da bu 4 ayetin farkında değilsek; namaz, namaz değil. Namaz paçavradır.
Hemen arkadan ne dedik, “Elhamdu lillahi Rabbil alemin” 1’inci ayet. “Errahmanirrahim”; Rahman ismiyle dünyada, O’na söveni de rızıklandırıyor, ona da can veriyor, ona da iyilik ediyor. “Rahim” ismiyle Mahkeme-i Kübra’da kılı kırka yarıp, imtihan edecek, bunu bileceğiz.
“Maliki Yevmiddin”; din gününün sahibi, Mahkeme-i Kübra’yı gözümüzün önüne getireceğiz. Bunun açıklaması belki o sırra ulaşılamamıştır.
“Kaf Ha Ya Ayn Sad”dır. Bak başındaki şifrelerden Kur’ân’ın. O, Mahkeme-i Kübra’nın dizaynını anlatır. Buraya bir kafir dikilir, azap iner başına, yanı başına bir mümin dikilir, rahmet iner başına. Herkesin yeri belli orada. 4’üncü ayette ne dedik? “İyyake na’büdü ve iyyake nestain; Ya Rab, yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.” Eğer bir kişi Ahmet’ten, Mehmet’ten, zenginden, bilmem neyden, güçlüden medet umarsa yanlış yapar. Tabi ki onlara teşekkür edecek ama her şeyin Allah’tan geldiğini bilecek.
“Esteizübillah”:
“İnna lillahi?” “Ben sizin Rabb’iniz miyim?”
“Evet.”
“Ve ileyhi raciun.” “Öyleyse her şeyi yapan Ben’im.”
Allah’tan gayrısından umulmaz, sebeptir, “Sebebe teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmiş olmaz” diye de hadis var. Sebebe de teşekkür edeceksin. Bu 4 ayetin farkında değilsen “Namaz, namaz değil” diyor. Paçavra gibi Allâhu Teâlâ başına çalar ve her okuduğunda; “Ey dil, sen yalancısın diye onu azarlar” diyor hadis-i şerifte.
Rabıta Nasıl Yapılır?
Burada, 3 İhlas, 1 Fatiha okuduk, konumuz bu değil konumuz bizim yolumuz. “Hasıl olan sevabı Cenab-ı Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin, Ehlibeyt’inin ve Ashab-ı Kiram’a hediye ettik, sen vasıl eyle Yarabbi!” dedik. Salavatlarımızı çektik. Salavatlar bitti. Kişiye göre; 100 çeken var, 200 çeken var, 500 çeken var, 5000 çeken var.
Ondan sonra ne yaptık? Tekrar 3 İhlas, 1 Fatiha okuduk salavatlardan sonra; “Hasıl olan sevabı Pirimiz Hasan Hüsamettin Uşşaki ve cümle üstad efendilerine” hediye ettik. Daha ileriki dönemlerde katılacak başkalarıda var. Şimdilik bu kadar. Hediye ettik, “Vasıl eyle Yarabbi” dedik. Zikire başlama noktasına geldik.
Mürşid’ler Nasıl Bilebilir?
Eftal zikir; “La İlahe illallah, la ilahe illallah, la ilahe illallah.” 3 sefer dedin, dur orda, gözünü kapat. Her sufi gidip Mürşid’inden vird aldığı an, Cenab-ı Hakk onun suretini yaratır, Mürşid’inin suretini yaratır, sureti gece gündüz onun yanında durur. Mürşid’ler onun için bilir. Kendi suretinin biri, onun isterse yüz bin, yüz milyon müridi olsun, her birinin yanında Mürşid’inin sureti vardır. Yani niçin diyor Mürşit’ler? “Eğer bir gerçek Mürşit, bin mil uzaktaki sufisini gece yatağında, sağından soluna döndüğünü bilmiyorsa, o işi hemen bıraksın, eşkıyalık yapsın daha iyi!” diyor. Nerden biliyor? Cenab-ı Hak bildiriyor. Niçin? Onun suretini yaratıyor.
3 defa “La ilahe illallah” dedik, durduk, gözümüzü kapattık, Mürşid’in sureti geldi; “Yürü!” dedi, aldı seni götürüyor. Nereye? Doğru Ravza’ya. Ravza’ya varmadan, Rıza Kapısı gelir, Rıza Kapısı’ndan geçtiğini hissedeceksin. Rıza Kapısı’nı geçtikten sonra, orada durdun, 3 tane Kelime-i Tevhit’le bunları kafada bağlamadan devam etme, zikirde duruyorsun, o anda çekmiyorsun. İster 10 saniyede yap onu, isterse 10 saatte. Dur. Rıza Kapısı’nı geçtin, Sır Kapısı’na geldin. Sır Kapısı’na geldin, hissedeceksin, durmayacaksın, Mürşid’in seni durdurmaz zaten, Ravza’ya geldin. Ravza’da, Peygamberimizin kabri şeriflerinin yanında, kendisi dışarıdadır, Nur’u Arşı Ala’ya kadar sarmıştır her tarafı. Orada şöyle anlatayım, Mürşid’in bir tas su, sen bir damlasın, “küt” düştün onda gark oldun, o da “tak” Peygamberimizin Nur’unda gark oldu gitti. Oraya gark olduğun an, tespihine devam et. Peygamberin gözüyle görürsün her şeyi. Ve öyle an gelir ki Arşı Ala’nın şeklini görmeye başlarsın. Oradaki abideleri, oradaki şekilleri, oradaki şeyleri dahi görmeye başlarsın. Sadece tespihte görürsün. Hani, “Hasırdan Mısır’ı görürüz!” derler ya. Ama bu baştan olmaz, buraya gide, gide, gide bu yolculuklarda “Fenâfil-Resûl Makamı” böyle kazanılır. Peygamberin ahlakıyla kişi böyle ahlaklanır. Zikri orada bitir, Peygamberin Nur’unda bitir.
Niçin Evliya “Enel Hak” Diyor?
Şimdi; dönüş var, dönüş daha önemli. Zikri orada bitirdin. Zikir feyizli olur. Bazen ağlatır seni, bazen çıldırtır seni, bazen feryad edersin, bazen de gıkın çıkmaz. Her şeyi Resullulah’ın gözüyle görürsün. Sen, O’sun. O, sensin. Yani, “Peygamber kim?” deseler o anda, “Benim” dersin.
Niçin Hallac-ı Mansur; “Hak benim!” diyordu?
Niçin Mevlana; “Bugün Ahmed benim!” diyor? Niçin Mevlana; “Enel Hak kadehiyle bir yudumcuk içenler sızdı gitti, biz şişelerle küplerle içtik sızmadık!” diyor?
Neden Yunus; “Bu Meclisin serverleri ‘Enel Hak’ olur derler!” diyor?
Fenâfil-Resûl’den sonra, Fenâfillah var. Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak var. İşte orada haykırıyorlar “Allah benim!” diye. Dost, dost ile oluyor ama evvela Fenâfil-Resûl. Peygamberimizin o muhteşem Nur’unda zikri orada bitir, zikir bitti.
İlim, Hilim, Hikmet Nasıl Gelir?
“Sadakallahülazim” dediğin an, Mürşid’in ile o Nur’dan geri geri yan yana çıkarsın. Mürşidinin sağında olursun, bak solunda olmayın, sağında olun. Geri geri Resullulah’tan baya bir uzaklaştıktan sonra dönersin, Mürşid’inle veya yan yana Sır Kapısı’na gelirsin, gelirken transit geçtiğin Sır Kapısı’na. Sır Kapısı’na geldiğin an, Mürşid’in durur, sende dur. Sır Kapısı’ndan 3 tane Sır gelir. Alın çakrasında girer, gönüle iner. Bir daha girer, gönüle iner. Bir daha gelir, gönüle iner. Üçten fazla durma, tahammül edemezsin. Üç defa sır geldi. Ne olduğunu bilmezsin bunların. Bunlar gönüle ekilen sırlar. Sonra her şeyi bileceksin ya, her şeyin sırrı kaldırılacak ya, sende ekilecek bunlar evvela.
Ve yürü. Mürşid’in yürür. Üç seferden fazla durdurmaz seni. Rıza Kapısı’na gelirsin, yine durursun. Rıza Kapısı’nda; “ilim” gelir. Alın çakrasından girer, gönüle iner, arkasından hilim gelir. “Hilim” nedir? Yumuşaklık. Yani yumuşak huyluluk. Arkasından da hikmet gelir. Alından girer yine, gönüle iner. Üç sefer. Sakın hareket etme. Bir daha ilim gelir, iner. Bir daha hilim gelir, iner. Bir daha hikmet gelir, iner. Gene ayrılma. Tekrar ilim gelir, tekrar hilim gelir, tekrar hikmet gelir. Üçerden 9 defa.
Ondan sonra yürü gel, bir anda zikri yaptığın yerde bulursun kendini. Ondan evvel başka alemde idin. Mürşid’in seni orada bırakır, çeker gider, dönüş yolu bu. Zikri orada bitirmiştin. Zikir bitmedi. Geldi Mürşid’in seni bırakıp ayrıldığı an; “Ya Rabbi, gıybet ettiğim müminlerin ve üzerimde hakkı bulunan insanların günahları namına!” 100 defa bir tespih “Estağfirullah el azim” çekin.” Bak, kul hakları içindir bu. Kul hakkı ille malını almakla olmaz. Arkasından bir şey söylersin, herkes söylüyor. Dil, kötü bir günah kapısıdır. Hani çarşıda araba kullanıyoruzda birine haksızlık ettik veya birine sövdük veya bir şey oldu. Bu hakları da üzerinizde tutmayın. 1 tespih, 1 dakikalık iştir, buna üşenmeyin. Sen kendi günahların için değil, onların günahları için. Ondan sonra dersi bitir. Fenâfil-Resûl Makamı kazanılması lazım artık çünkü; devamı Fenâfillah var.
Büyük Veli’ler bu yolu takip etmişlerdir, bunlar belli bir noktaya gelmeden zaten söylenecek şeyler değildir. Elhamdulillah belirli bir noktaya gelmemiş insan, hemen hemen yok gibi. Artık bu yolculukları yapın.
Bir de, “murakabe” var. Murakabeyi size daha sonra onu detayıyla anlatıcam, daha lazım değil. Murakabe, Mahkeme-i Kübra’da ki imtihandır. Burada onu yaparsın kendin. Kazanıyor musun? Kaybediyor musun? Kazanıyor musun? Kaybediyor musun? Bunları çok iyi bilirsin. Gerçi burada yaparsan orda zaten sana o yok. Orda sen inciden tahtlar üzerine oturtulursun. İzzet, ikram edilir. “İşte cennetler istediğiniz yere gidin girin!” derler.
Onun için artık Fenâfil-Resûl. Yani bu, Resulullah’ın potasında, onun Nur’unda bitirip onun gözüyle olayları görmek lazım. Artık bu yolculukları yapın.
Ha gün olur çok yorgun olur, gün olur moralin çok bozuk olur, gün olur bir terslik olur, bunu o gün yapmayabilirsin. Gün olur yolculukta olursun yapmayabilirsin, gün olur insan hasta olur, gün olur canı istemez. Bunların hepsi bizim için ama yapmaya muktedir olduğun zamanda bunları yapın. Çünkü; her şeyin kâinatın incisi, kâinatın kilidi Cenab-ı Peygamberimiz. Yapma imkanı var, bugün yapamadın, yarın yaparsın. Yarın yapamadın, öbür gün yaparsın. Sonra zaten ona alıştığın zaman; onu terk edemiyorsun. Yani ona tam aşina olduğun zaman. O, Resullulah’a sen bir aşina ol da göreyim ben seni. Dünyada, ahirette sana vızıltı gelir. Yani; hani bunu yapmadığın günde olur insanın ama yapabileceğin günde bunu yapmak lazım, çünkü; Resullulah’ın Nur’unda bitirilen zikrin etkisi çok oluyor. Yani açıyor, yolları açıyor, her şeyi açıyor.
#Allahuteala #Fenafirresul #Fenafillah #Fenafilresul #Fenafillahmakamı #mürşit #mursit #murşid #sırkapısı #rızakapısı #murakabe #rabıta #huzurnamazı #fatiha #ihlas #kelimetevhid #iman #zikir #murid #Resullulah #arşıala #zikir #zakir #ibadet #ilim #hilim #tasavvufsohbetleri
Selamün Aleyküm. Allah’ın (c.c) rahmeti bereketi ve mağfireti üzerinize olsun. ”Mürşidler Nasıl Bilebilir?” başlıklı yazınızda ben biçare virdlerinize yeni başlayan biri olarak bunu uygulayabilir miyim efendim acaba?
Günlük virdimi çektikten sonra mı yapılıyor efendim? Tam orayıda anlayamadım ilim, hilim ve hikmet gelmesi noktasında. Biçareyi bilgilendirirseniz memnun olurum efendim selametle.
Ve aleyküm selam kardeşim,
Vird çekilirken 3 defa “La ilahe illallah” dedik durduk, gözümüzü kapattık, mürşidin sureti geldi; “Yürü!” dedi, aldı seni götürüyor. Nereye? Doğru Ravza’ya. Ravza’ya varmadan, Rıza Kapısı gelir, Rıza Kapısı’ndan geçtiğini hissedeceksin. Rıza Kapısı’nı geçtikten sonra. Orada durdun. 3 kelime-i tevhitte bunları kafada bağlamadan devam etme, zikirde duruyorsun o anda çekmiyorsun. İster 10 saniyede yap onu, isterse 10 saatte. Dur. Rıza Kapısı’nı geçtin, Sır Kapısı’na geldin. Sır Kapısı’na geldin, hissedeceksin, durmayacaksın mürşidin seni durdurmaz zaten. Ravza’ya geldin.Ravza’da, Peygamberimizin kabri şeriflerinin yanında, kendisi dışarıdadır, nuru Arşı Ala’ya kadar sarmıştır her tarafı. Orada şöyle anlatayım, mürşidin bir tas su, sen bir damlasın, “küt” düştün onda gark oldun, o da “tak” Peygamberimizin nurunda gark oldu gitti. Oraya gark olduğun an, tespihine devam et.Zikri orada bitir, Peygamberin nurunda bitir.“Sadakallahülazim” dediğin an, mürşidin ile o nurdan geri geri yan yana çıkarsın. Mürşidinin sağında olursun. Bak solunda olmayın sağında olun. Geri geri Resullulah’tan baya bir uzaklaştıktan sonra dönersin, mürşidinle veya yan yana Sır Kapısı’na gelirsin, gelirken transit geçtiğin Sır Kapısı’na. Sır Kapısı’na geldiğin an, mürşidin durur, sende dur. Sır Kapısı’ndan 3 tane Sır gelir. Alın çakrasında girer, gönüle iner. Bir daha girer, gönüle iner. Bir daha gelir, gönüle iner. Üçten fazla durma, tahammül edemezsin. Üç defa sır geldi. Ne olduğunu bilmezsin bunların. Bunlar gönüle ekilen sırlar. Sonra her şeyi bileceksin ya, her şeyin sırrı kaldırılacak ya, sende ekilecek bunlar evvela.
Ve yürü. Mürşidin yürür. Üç seferden fazla durdurmaz seni. Rıza Kapısı’na gelirsin yine durursun. Rıza Kapısı’nda; “ilim” gelir. Alın çakrasından girer, gönüle iner, arkasından hilim gelir. “Hilim” nedir? Yumuşaklık. Yani yumuşak huyluluk. Arkasından da hikmet gelir. Alından girer yine gönüle iner. Üç sefer. Sakın hareket etme. Bir daha ilim gelir, iner. Bir daha hilim gelir, iner. Bir daha hikmet gelir, iner. Gene ayrılma. Tekrar ilim gelir, tekrar hilim gelir, tekrar hikmet gelir. Üçerden 9 defa.
Ondan sonra yürü gel, bir anda zikri yaptığın yerde bulursun kendini. Ondan evvel başka alemde idin. Mürşid’in seni orada bırakır, çeker gider, dönüş yolu bu.
Rabıta talebeye 4. ders olan Hak esmasından sonra tavsiye edilir. Sizin için henüz erken.
Ancak mürşidimizin vird bittikten sonra hemen ardından yapmamazı tavsiye ettiği “Ya Rabbi, gıybet ettiğim müminlerin ve üzerimde hakkı bulunan insanların günahları namına!”, diyerek niyet edip 100 adet yani bir tespih “Estağfirullah el azim” çekebilirsiniz. Getirisi çok olacaktır.
Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.
3 kere la ilahe illallah dedikden sonra riza kapisini geceikd3n sonra da mi 3 kere diyecegiz La ilahe illallah,
Ve aleyküm selam, hayır zikir dersinde lailahe illallah zikrine gelip 3 kez söyledikten sonra bahsedilen aşamaları geçtikten sonra zikre devam edilir. Zikrin içinde 5-10 saniyelik mola verip zikre devam ettiğinizi düşünün. Kişi hangi derste ise dersin tüm zikirlerini bitirir.
Kardeşim Rabıta zikir dersi almış tasavvuf ehline özeldir. Her tasavvuf yolunun kendine has rabıta öğretisi olabilir. Uygun olan mürşidiniz veya vekilinizle irtibatta olup kendi yolunuzdaki öğretilere devam etmektir.
Anladim teşekkürler ederim