Dervişin Miraç Yolculuğu – Kimler Mürşid’e Gidemez? – “Keşke Daha Fazla Günah İşleseydim!” Kim Der? – Hakiki Mescid-i Aksa Nerededir? – 7 Âlem – Peygamberimizin Varisi Kimdir?

0
981

Ha konumuz neydi? Miraç yoluydu. Cenab-ı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Miraç etmekle, Cenab-ı Hakk’ın büyük lütfu, büyük keremi ile ümmetindeki dervişlerine Ruhani Miraç yolunu açtı. Birincisi nedir? Bu birinci mertebe nedir? Ne dedik, 7 merhale, 4 teslimiyet, tekrar; 7 merhale üzerine, 3 tane daha, tekrar; 3 daha üzerine, 2 tane daha. Ha bunlar yürünecek yollar. Ha insanlar, bunların hepsini yürür yürüyemez ayrı konu. Nasibinde ne vardır ne yoktur, onu Cenab-ı Hak bilir. İnsanların bilebilmesi mümkün değil.

Birinci mertebe, Kelime-i Tevhid; “La ilahe illallah”. Bir insan bir Mürşid’e tabi oldu, gitti samimi olarak, zati Allâhu Teâlâ’ya iştiyak duymayan, O’na bir sevgisi olmayan, bilerek veya bilmeyerek insanın kendi birçok melekesi kendisinden dahi bazı şeyleri gizler. Bu çok geniş bir konu, şimdilik zaten anlatılacak bir konu değil. Ondan sonra yani, Allâhu Teâlâ’ya ram olmaya niyet etmeyen insan Mürşid’e asla gidemiyor. Allâhu Teâlâ, Mürşid’i nasip etmiyor. O insanlara şu veya bu sebepten, egosundan, nefsinden, hannaslardan daha birçok insanı etkileyen şeyler var, bunlar daima hicap olur. Asla ve asla Mürşid’e gidemez. Ne zaman ki Allâhu Teâlâ’ya ram olmayı niyet etmiştir veya niyette etmemiştir böyle bir iştiyaki vardır, böyle bir isteği vardır, Allâhu Teâlâ takır-takır önünü açar. Birçok sebeple, onu Mürşid’e yollar ve kişi Mürşid’e gider. Mürşid’e gittiği anda, birçok günah helak olur.

Bak Allâhu Teâlâ ne diyor; “Biz seyyihatı hasenata, hasenatı da seyyihata çeviririz.” Cenab-ı Hakk’ın ifadesi.

Ben birçok Veliden birçok insanın ki adam eşkıyalık yapmıştır. Vird alırken, “Günahlarımdan pişman değilim, keşke daha fazla yapsaydım!” diye nara attığını gördüm. Tüm bunların sevaba döndüğünü gördüm, o anda gösteriyor Cenab-ı Hak kendisi söylüyor. Cenab-ı Hakk’ın sözü; “Seyyihatı hasenata, hasenatı seyyihata çeviririz.”

O büyük günahlar, büyük sevaplara dönüyor. Neden Mürşid’e gitti?

Mürşid’e gitmek dolayısıyla, Resullulah’ın hikmetidir. Resullulah’a gitmek, Allah’a gitmektir. Allah’ın safının adamı olmaktır. Tâğutu karşısına almaktır. Nefsini karşısına almaktır. Ondan sonra bu açıkça bunun ifadesidir. Ve o dönüşüm oluyor, günahlar sevaba dönüyor. Ondan sonra ikincisi bak, temizlendi orası! Ondan sonra, 7 Furkan daha veriyor Cenab-ı Allah, ona 7 Furkan daha veriyor. Üçüncüsü artık, ona hiçbir cin zarar veremiyor. Dördüncüsü, hiçbir büyü ona tesir etmiyor. İlk daha Mürşid’e gider gitmez buna ulaşan getiriler bunlar.

Sırâtı müstakimin kapısı açılıyor. Ondan sonra ve bu kişi birinci mertebede Resullallah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ilk geçtiği semavat. Birinci semavat neydi? Bu onun karşılığı, “La ilahe illallah.” Bununla kalbe vura, vura, vura ne yapıyorsun? Nefsi Emmare’nin boynunu büküyorsun, “küt” zuhurat. İkinci Semavat; lafza-i Celal. Peygamberimizin Miraç’a çıktığı yolda başladın yürümeye. Lafza-i Celal ile vura, vura, vura nefsine, nefis tezkiyesidir.

Cenab-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de açıkça ki birçoğunuz okumuştur ancak; “Ancak cennetime nefsini mutmain edenler girebilir.”

Nefis Mutmain olmadıysa, birçok ibadet, Peygamberimizin ibadeti dahi cennete girmeye yeterli değildir. Allah lütfu, kerimi ile cenneti müminlerden olanlara ihsan eder.

Lafza-i Celal ne yaptı, “tak” üçüncü mertebenin kapısını açtı. Nedir bu üçüncü mertebe; “Hu.” Onlan dördüncü mertebe, dördüncü mertebe de artık birçok şeyleri görmen gerekiyor. Peygamberimizin Miraç’a gittiği yol. O yolu takip ediyorsun, dördüncü mertebede şey vardır, Kudüs’teki Peygamber (s.a.v.) Efendimiz. Ne diyor Cenab-ı Hak; “Kulumuz Muhammed’i bir gece yarısı Mescidi Haram’dan, Mescidi Aksa’ya ulaştıran Allâhu Teâlâ’nın şanı ne yücedir. O her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.”

Mescidi Aksa’nın hakikisi dördüncü kat semavattadır. Altta da göreceklerimiz var, bunların açıklanması doğru olmaz. Hakikisi ordadır, yeryüzündeki imitasyonudur.

Beşinci kat semavat, “Kayyum” Esma’sı. “Hay” Esma’sı, “Kayyum” Esma’sına atar, orda ne vardır? Ordada Mescidi Haram’ın hakikisi vardır, yeryüzündeki imitasyonudur.

Altıncı katta çok farklı şeyler vardır, detayına girmeyeceğim.

Yedinci kat semavat, “Kahhar” Esma’sıdır ki, Peygamberimizin Hz. Cibril ile beraber geçtiği yol Miraç için gittiği yol ha bugün (Miraç Kandili günü) dervişlerine açıldı.  Birçoğunuz bu yolları aşıp gittiniz. 7. kat semavatta yani; Kahhar Esma’sıyla bir altın kapının önüne gelirsin.

Birkaç gün önce bir arkadaş bir kapıdan bahsetmişti bana. Allah razı olsun, iyi bir yolculuk, yani o kapıya gelmiş. Bir altın kapı gelir önüne, onu geçersin. Peygamberimizin (s.a.v.) Efendimizin Miraç’ta açtığı yol ve Hz. Cibril’le beraber gittiği yola kadar gittik, birincii seyri sülükte gitti. Miraç yapmadık, cennetlerin önüne geldik. Arşı Alâ cennetlerin tavanıdır, oraya kadar yükseldin, ne ile? “Kahhar” Esma’sına kadar Kelime-i Tevhid ile Kahhar arasında o yolculuk ve altın kapıyı geçti. Seni ne yaparlar, Huzur Hücreleri vardır, oraya alırlar, orda biraz durursun, sonra “Zikir Hücreleri”ne alırlar, orda zikir edersin. Ondan sonra çıkarsın, ne yaparsın, Sidre-i Müntaha Camisi’ni müşahade edersin. Sidre’deki cami; yedinci kat meleklerin Hac yeridir. Buraya gelen melek onu tavaf eder, Hacı olur geri döner. Gümüştendir bu cami, 500 senelik yol kadar da minarelerinin uzunluğu vardır, oradaki mekanlar çok geniştir.

Üçüncü kademe de neyi gördük? Sidre Camisi’ni gördük.

Dördüncü kademe de neyi gördük? Kevser’i gördük.

Beşinci kademede neyi gördük? İkinci bir havuz vardır Sidre Ağacı’nın altında onu gördük.

Altıncısı, Sidre.

Yedincisi de Kudret Denizi’dir.

Yedi âlem. Bak Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin Hz. Cibril ile birlikte Miraç’a giderken gittiği yolun büyük bir aşamasını birinci seyri sülükte derviş tamamlar. Yol bu yol, doğru yol bu, gidilecek yol bu, oraya kadar gitti, orda Hz. Cibril dedi ki:

“Benden bu kadar, bir adım atarsam yanarım kül olurum.”

Ama Allâhu Teâlâ bu ümmetin velilerine ondan ötesini de açık tuttu. Ondan sonra ne yapıyorsun, bu 7 âlemi müşahede ettikten sonra Fenâfillah, Bekabillah, Züht, Muhsinler, Ulûlelbab. Ulûlelbab Makamı’na ulaştığın an Hz. Cibril’in dahi adım atamayacağı yol açılıyor sana, Ruhani Miraç’a gidiyorsun.

“Ulûlelbab” nedir? Bu ikinci yani birinci seyri sülüğün üzerindeki, ikinci seyri sülük olur. Yedi makam yine. Fakat son iki makamı ummak ahmaklık olur. Her yüz yılda İhlas Makamı’na, Ulûlelbab Makamı’nın üzerindeki “İhlas Makamı”na sadece dört kişi gelir. Bütün Dünya üzerinden bunlara “Kutbul Aktap” denilir. Onun üzerindeki bir, “Bi Hakki Takva Makamı”na da her yüz yılda sadece bir kişi gelir, mutlak Peygamber soyundandır, buna da “Gavsul Azam” denilir, Peygamberimizin varisidir. Onun üstü; “Makam-ı Mahmut’tur”, Peygamberimizin Makamı.

Şimdi ne oldu, Allâhu Teâlâ’nın Habibullah’a bütün fizik bedeninle, aurasınla, mantal bedeninle, fizik bedeninle, ruhunla, nefsinle açtığı Miraç yolunu sana da, ruhani olarak Miraç yolu açtı. Şimdi, Miraç olayı çok büyük bir olay bundan evvel Hz. Adem’den beri böyle bir yol Resullulah’a kadar hiç yoktu, kapalıydı. Ne oldu âlemler şereflendi. Ne oldu Cenab-ı Hakk’ın birçok isteği, Allah ihtiyaç sahibi değil, bütün âlemler, Cenab-ı Hakk’a secde etse bir kazancı yoktur. Bütün âlemler isyan etse bir kaybı yoktur ama Allâhu Teâlâ’nın ahlakı o kadar güzel ki hiçbir güzel kelime onu ifade etmez. Kendisi güzel olduğu için güzel şeyleri sever.

Şimdi şöyle bir örnek verelim. Dünyada her şey zıttıyla biliniyor. Karanlık aydınlıkta, soğuk sıcakla, şu bununla, bu bununla her şey zıttınlan bir gidiyor. Zıttınlan bilinen şeylerin tadı lezzeti olmaz. Çünkü tükenir biter. Ama cennette ise cennet hayatında hiçbir şey zıttınlan bilinmez. Dünyada hayat var, zıttı ölüm var, ölüm olduğu için akıl sahipleri dünyadan tat almaz. Ne verirsen ver, tat almaz. Çünkü zıttı var. Cennete gittiği vakit zıttı yok. Hayat var ölüm yok, zıttı yok. Şimdi mutluluk, esas mutluluk cennet hayatında çünkü; dünyada zıttıylan her şey,  her şeyin zıttı var. Hayat var, ölüm var. Orda hiçbir şeyin zıttı yok, hayat var, ölüm yok!

Esas mutluluk, esas insanın hedefi, şahikası, ulaşması gereken yer; Allâhu Teâlâ’nın rızası. Cennet, cehennem değil.

Sadakallahul Azim. Lillahil El-Fatiha.

——————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz. 

#nefs #nefis #neftezkiyesi #nefsmakamları #mürsit #mürsid #mursit #mursid #nefsimutmain #nefsisafiye #nefsiraziye #Kahharesması #Lafza-icelal #kelimeyitevhit #Hu #zikir #esmalar #Kayyum #Ululelbabmakamı #mirac #miraç #ruhanimiraç #MakamıMahmut #semavat #7semavat #furkan #lailaheillallah #7katsema #alemler

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
İsminizi yazınız