Biz dervişken bizi büyü tutmaz, neden tutmaz? Biz mesela, nefisle savaşa girdik; Nefsi Emmare, Nefsi Levvame ile savaşa girdik ve burada da en küçük ihtimal ile 700 ile başlayan zikir, 100 ile başlayan tövbe-i istiğfar gibi birtakım şeylere mücehhez oluyoruz. Bu da Allah’ın ikramı oluyor. Yani çok kötü bir halden dönüş yaptığın için, yani şöyle diyelim, bir insan anlatılır ya; 99 kişiyi öldürmüş, sonunda pişman oluyor, bir dönüş yapıyor ya. Allah’ın lütfunda, Allah’ın karakterinde, ahlakında diyelim, yani kötülüğe tamamen sırtını dönüp, iyiliğe yönelen için bir lütuf vardır, bir ikram vardır ona.
Hani bizim çocuğumuz içki içiyor, kumar oynuyor, biz ondan rahatsızdık, onların hepsini terk edip Yaratan’ın yoluna dönünce, bir ana baba nasıl memnun olursa, Allah’ta o kul kendine dönünce öyle memnun oluyor. Allah’ta ona böyle birşey lütfediyor.
Ama Peygamberimiz hiç kötü olmadı ki, doğuştan masum doğdu, doğuştan sünnetli doğdu, düşünebiliyor musun? Biz çocuğumuzu sünnet ettiriyoruz. Peygamberin böyle bir kötülükten, iyiliğe dönüşü yoktu zaten hep iyiydi.
Allah’ın yasasında “Bu peygambermiş, bu şuymuş buymuş” diye birşey yok, birşey için genele takdir edilmiş ise ancak bu takdirin senin üzerinden kalkması için hayatında böyle bir olay olması lazım.
Yani “Bizim çocuğumuz içki içiyor, kumar oynuyordu. Hali ne kötüydü.” Nefsi Emmare’deki kişinin hali daha da kötüdür; zina bulsa kaçırmaz, fırsat bulursa çalabilir. Bunlardan, hepsinden vazgeçti, Allah’ın yoluna döndü, yani dervişin vird alması bu anlama gelir. Allah memnun olduğu için böyle birşey ikram eder.
Peygamberimize Büyü Yapılması Ve Zehirlenmesi
Peygamberimize büyü yapıldı ve hatta bir sabuna yaptılar büyüyü, o sabunu da bir sürü iğneleyip, bir kuyuya attılar, “sabun gibi erisin” diye. Fakat Hazreti Cebrail haber verdi, Hazreti Ali (r.a.) indi, o sabunu çıkardı, büyüyü bozdular.
İkincisi de Peygamberimizi zehirlediler. Ondan birçok insanın haberi yoktur, ondan da Peygamberimiz tedavi oldu fakat; “Ta ölünceye kadar ben bunun zaman zaman zararını hissettim” diyor. Peygamber evvela insan “abduhu”, insanlar bunu kafasında insanlık üstü bir yere çıkarırsa bunu büyüde tutmaz, bunu şu da olmaz, bu da olmaz.
Peygamberimizi zehirlediler, Peygamberimize zehir tesir etti ama Ömer şişeyle içti, tesir etmedi. Bu çelişkiyi nasıl açıklarsın? Peygamberimiz çünkü zehirlenirken habersizdi ama Ömer haberli kendisi içiyor, aradaki fark bu.
Adam padişahın yanında n’apıyor, baldıran zehri takdim ediliyor Veli’ye, alıyor eline, “Destur Ya Rabbi, şu vezirin niyetine” diyor, n’aptı zararını birine yönlendirdi, ama Peygamberin haberi yok, haberi olmayınca, kendine yönlendiriliyor o, çünkü “abduhu”, evvela “kul”.
“Eşhedu enne ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu”. Evvela insan, insanüstü bir varlık değil. İnsanlar, “Peygamber” deyince, “Ohoo hiç kurşun değmez ona, onu yılan ısırmaz, o zehirlenmez, onu büyü tutmaz…” böyle birşey yok. Tabi ki insanlardan Allah katında daha değerli, daha nezih, daha temiz, dahaları var ama insanların zarar gördüğü her şeyden, o da zarar görüyor. Aç kalınca, açlıktan muzdarip oluyor, onun için “Bizi büyü tutmazken, onu nasıl büyü tutuyor…” bunlar lüzumsuz şeyler, ötede bizlere sorulacak sorular bunlar değil. Bunlara kafa yormakta hoş birşey değil. Dervişi büyü tutmaz çünkü; derviş Allah’a düşman olan bir saftan çıktı, Allah’a dost olan bir safın içerisine girdi, Allah’ta ona ikram etti. Bu olaylarda Peygamberimizin daha ilk dönemlerdeki olayları.
Sonra 23 yılda din tamamlandı. Merhale, merhale. Zikrin ne olduğu indi Peygamberimize, işte nefis makamları indi, bunlar bilindikçe, Peygamberimizde başka bir hal aldı, yani hiç kimse doğuştan alim değildir, eksikleri mutlaka vardır dünya hayatındaki.
Peygamberimize hem büyü yapıldı hem zehirlendi. Burada şaşılacak birşey yok ki! Bu büyü mesela yapıldı Peygamberimize büyük çaplı bir zarar verebildi mi? Hayır veremedi, yani Hazreti Cebrail geldi, haber verdi, Hz. Ali Efendimiz çıkardı onu oradan, iş bitti.
Bir büyü Peygamberimizi öldürseydi veya sakat bıraksaydı şunu, bunu yapsaydı, o zaman “Büyü hedefine ulaştı” denilirdi, ikinci cevabı da.
Büyü senin, benim için de yapılabilir ama ne olur hedefe ulaşmaz. Bu büyü yapılmadı demek değildir ama büyü buna istenen zararı verdi mi? Vermedi, veremedi, kalsaydı verir miydi? Onu Allah biliyor. Hazreti Cebrail haber verdi, Hz. Ali Efendimiz çıkardı bunu yok etti.
Yani Peygamberimiz büyüden bir zarar görmedi ama zehirden zarar gördü; “Bütün hayatım boyunca bunu hissettim” diyor kendimde. Yapılmak başka, yapılan şeyin murada erip ermediği başka, bunlar ikisi ayrı şeyler.
Bunlar ikisi aynı şey değil yani ve “Peygamberlere büyü yapılmaz” diye bir olay yok. Hepsine yapılır, hepsi insan, yani insanüstü bir varlık değil.
————————————————-
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#büyü #Peygamberimizeyapılanbüyü #peygamberimizinzehirlenmesi #dervişebüyü