Bedenin Halleri – Astral Yolculuk – Kainatın Şekli – 5 Bedenin Gözü – Kafirinde Beyni Allah’ı Anar – Veli’ler Nasıl Her Şeyi Bilebilir?

0
1109

Onlar daha evvel astral âlemde yaşanmıştır, yaşanan şeylerdir, mesela; astral hayatın birçok kanalı var, astral bedende uzak yakın yok, yani melek gibisin veya cin gibisin, yani düşünce hızıyla bir yerlere ulaşabiliyorsun. İnsan beş vakit namaz gibi beş tane bedenden oluşuyor. İnsan o kadar muhteşem bir varlık ki, onun için Allah:

Esteizübillah”; Lekad halaknal insane fi ahseni takvim” diyor.

Şimdi insan kendini tanısa var ya muazzam bir başarıya ulaştı demektir, nasıl beş vakit namaz, insan bedeni beş tane.

Birincisi “aura”, etrafında atmosferin senin şeklini alır.

Arifler auraya bakar. Bir insan 100 kelime konuşsun, bir kelime yalan konuşsun, o kelimenin yalan olduğunu bilir, o kafanın üzerindeki aura kararır, sigara dumanı gibi. Ama yüze vurmaz asla, insanı mahcup etmek insanın şiarı değildir. İnsan insanın tamamlayıcısıdır, kusurları örtücüdür, hani tembih nedir? “Gece gibi, toprak gibi örtücü ol.” Hani şey yapma, açma.

İkincisi “mantal bedendir”. Mantal beden, bu beden öldükten 24 saat içinde kaybolur, hani “Hortlak gördük” derler mezarlıkta gözükür bu, 24 saat sonra yok olur gider kâinatta. Bu ikinci bedendir.

Üçüncü beden “astral beden”dir. Her şey onda akıl, fikir, mantık, ilim, bilim hepsi onda. Astral beden ile yapılır bu seyahatler, astral beden ile uzaklara ulaşılır. Ne kadar uzak olursa olsun, istediğin yıldızlara gidersin, galaksilere gidersin, Güneş’e kadar gitsen ızdırap duymazsın. Fakat astral çıkınca bu bedene dönüş hiç hoşuna gitmez. Böyle kaplumbağanın kabuğuna girmiş kadar zor gelir. Bu bedene geri döndüğün zamanda soğuk, buz gibi bir suya atlamış gibi hissedersin.

Dördüncüsü “ruh”. Astral bedenin ikinci bir haline biz “ruh” diyoruz, yani ruhun daha gelişmiş halidir astral beden, o da vücut şeklini alır, zaten kâinatın şekli de “çıplak erkek vücudu” şeklindedir. Bu sonsuz olan kâinatın şekli de öyledir.

Ademiyet. Ademiyet çok farklı bir olaydır. Çok anlatılacak şey var ama sizin için daha lazım değil.

“Astral beden” müthiştir, Allah’ın büyük sanatıdır, Allah’ın büyük lütfudur, Allah’ın büyük kudretidir. Onun için insan çok değerli bir varlıktır, mümin olmak kaydıyla. Mümin değilsen hiçbir değerin yok.

Beşincisi de “fizik beden”dir.

Ha insanda öyle melekeler var ki böyle kendini keşfetsen, büyük hayrete düşersin. Bir insanın birşey istek duyması, arzu etmesi, can atması, o işe odaklanması, bunlar öyle enteresan şeyler ki, herbirinin içine girdiğin vakit 100 dosya, 200 dosya dolduracak ilim var bunlarda.

Tecelliler yine farklı birşeydir. Bütün insanların hayatını süsleyen, yaşanır hale getiren veya yaşanmaz hale getiren Allâhu Teâlâ’dır, Allâhu Teâlâ’nın Esma’ları, birçok Esma’dan yardım alırız biz, onlarla beslenir birçok halimiz, birçok şeklimiz.

Bugün rüya görürsün, nedir o? İnsan gözsüz birşeyi görebilir mi, nasıl görebiliyor? Şimdi bunun cevabını verebilir misin? Bedeni göz önüne koy, mümkün değil. Gözümü kapattığım zaman bir şey görmüyorum ki, gözsüz bir şey görülür mü? Ama öyle güzel rüyalar görülür ki hasret duyarsın, o kadar hoş yer görürsün.

Ha demek ki öbür bedenlerinde gözleri var, astral bedenin de gözü var; biz “kalp gözü” deriz. “İlham gözü” var, “kalp gözü” var, “vehime gözü” var. Bakın fizik bedenin gözü var ve astral bedenin gözü var, bu gözler sırayla açılır. Kalp gözünün açılması övüldüğü kadar müthiş birşey değil, hani “Kalp gözü açık bu adamın” deriz. Kalp gözü açık kişinin hisleri doğrulanır, hissettiği şey doğrudur, yanlış birşey hissetmez.

Ama astral bedenin gözü açıldığı vakit herşeyi görürsün, esas astral bedenin gözü açılacak, astral beden açıldı mı, kalp gözü zaten açılır. Astral bedenin gözü açıldığı vakit, senin aklından geçeni bilir adam, sen ne dersen de, senin şecereni saniyede okur, sadece senin değil, bir ağacın şeceresini okur. Kaç tane çalışan var, kaç tane profesör var, kaç tane laboratuvar var, ne kadar meyva yapacak, 10 sene sonra ne kadar meyve yapacak… Burada insanın aklının alamayacağı haller var. Bunu düşünebiliyor musun, peki nasıl? Bunun cevabı da var.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyuruyor  ki; “İnsan beyninde 6 trilyon hücre var. Her bir hücredeki ilmi kitap olarak yazsalar, sen 27 yılda okursun.” Senin beyninde 6 trilyon hücre var, sen 27 yılda okuyorsun. 6 trilyonu 27 ile çarp, ne kadar ömür gerekiyor sana? Milyarca, trilyonlarca yıl gerekiyor kendi beynindeki ilmi okuman için.

Ee şimdi bakın, insan beyninde 6 trilyon hücre var, her hücrede 27 yıl okuyacağın bir ilim var. Peki başka ne var? Beyinde her trilyon hücrenin başında bir Mürşid var. 6 trilyon hücrenin başında, ayrı 6 tane Mürşid var. Allah Kur’ân’da diyor ya; “Siz istesenizde, istemesenizde Allah’ı zikredersiniz, Allah’ı anarsınız.” Kafir de anıyor, peki nasıl? İşte onun cevabını veriyor şimdi, bunlar sır kısmı aslında da.

Bunlar 6 trilyon hücre, bir dakikanın 1/6 kadar zamanda buradaki Mürşid kendi bir trilyon hücresi ile; “La ilahe illallah, La ilahe illallah, La ilahe illallah.” Bir dakikanın 1/6 kadar zaman dolduğu zaman, ikinci Mürşid’e geçiyor. Bir dakikada bir halaka dönüyor, bunu kafirin beyni de, müminin beyni de, cahilin beyni de yapıyor.

İşte Allah’ın Kur’ân’da dediği; “İstesenizde, istemesenizde Allah’ı yerde, gökte her şey anar” diyor  ya, anıyor ama sen kendi beynini bile bilmiyorsun, ondan bile gafilsin.

Ama bakın zikirde kemâlat kazandığın vakit, belirli bir noktaya geldiğin vakit, bir uyanırsın, bir güzel sesini duyarsın beyninin zikrini; “Allah, Allah, Allah” aynı bu kadar sesi duyarsın içinden. “Allah, Allah n’oluyor?” Benden ayrı ben, zikrediyorum ama benim elimde değil. Sen dinlersin, dışardan birini dinliyor gibi ama zikreden de sensin, dinleyen de sensin.

Ha bunlar da yaşanır yani, ben bunu çok yaşadım. Bir uyanıyorum; “Allah, Allah, Hu” çekiyor. “Tamam, kes, yeter” diyorum, yok. Bir sövüyorum, sayıyorum, günah işliyorum, “tıp” duruyor, başka türlü durduramıyorsun. E durma ya, neden durduruyorsun ki! İşte merak, bende ters adamım ya, bırak zikretsin. O kadar güzel zikrediyor ki ve ona hile karışmıyor, riya karışmıyor, hiçbir şey karışmıyor. Çünkü; başka duyan yok ki, sen duyuyorsun sadece. Yani bu yol çok güzel bir yol, kâinatta bundan daha güzel hiçbir şey yok.

Yunus diyor ki:

Şu karşıki dağları,

Meşeleri bağları,

Sağlık sefalık ile aştık Elhamdülillah.

Kuru idik yaş olduk,

Ayaydık baş olduk,

Kanatlandık kuş olduk,

Uçtuk Elhamdülillah.

Vardığımız illere,

Şu sefa gönüllere,

Baba Taptuk manisini saçtık Elhamdülillah.

Boşuna mı diyor yani.

————————————————-

NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.

#beden #fizikbeden #ruh #aura#mantalbeden #ilhamgözü #kalpgözü #vehimegözü #insan #kainatınşekli #astralseyahat #astralyolculuk #astral #beyin #kafir #kafirinbeynideAllahıanar

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
İsminizi yazınız