Bu ümmetten daha hayırlı bir ümmet hiçbir Peygambere verilmemiştir, Peygamberimiz gibi hiçbir Peygamberde bu âleme gelmemiştir, Hatemü’l-Enbiya’dır, Rahmeten Lil Âlemindir. İne, cine hepsine rahmet olarak gönderilmiştir.
“Ya Habib’im seni yaratmayacak olsaydım âlemleri yaratmazdım, sırf seni yaratacağım için âlemleri yarattım” diyor Cenab-ı Hak.
Hazreti Adem’de, Hz. Adem’den beri gelen 26 tane Peygamberde, bunca insan da hepsi Peygamberimizin Nur’undan yaratılmıştır. Âlemleri yaratmadan Ehlibeyt’in Nur’u bir kandilin içinde Allâhu Teâlâ’nın karşısında utanır, terler dururdu. Sonra Allâhu Teâlâ murat etti ve “Kün” emrini verdi. Yasin’de “Kün fe yekün” geçer. “Kün” emriyle büyük bir patlamayla hepsini Ehlibeyt’in Nur’undan yaratmaya başladı. Yedi kat gökleri, yıldızları, güneşleri, ayları, dünyaları, hayatı, mahlukatı, nebatatı her şeyi. Onun için bir insan her gün 10 bin rekat namaz kılsın, senenin 365 günü oruçlu geçirsin, namaz kıla kıla yay gibi, oruç tuta tuta dal gibi olsun, eğer; Peygamberimize salavat getirmiyorsa, asla cennete giremez. Çünkü kâinatın mayası olarak Allâhu Teâlâ Ehlibeyt’i yarattı.
Niçin evliya acaba o Ehlibeyt soyuna o kadar büyük saygı gösteriyor? Normal insanlar bilmez bunu, işte o evliya bunu görüyor ve biliyor. Bunun içinde onlara çok büyük saygıda bulunuyor. Onların kalplerini kökten kıranlar için birçok da hadis var:
“Kesinlikle af konusu söz konusu değil” diyor.
“Onlar cehennem yakıtıdır, onlar cehennemde gideceği yere hazırlansınlar” diye birçok hadis var.
Şimdi bir ayetin, bir hadisin zahiri kısmı var, batını kısmı var. Onun için batını anlatmak için yani ehli batın olmak lazım, o dilden anlamak lazım. O dilden anlamadıkça, bunlar kelimesiz lisanlardır. Bunlarda kelime yok, ses yok, biçim yok, şekil yok, telaffuz yok. Bu lisanlar üstü bir lisandır.
Hazreti Mevlana’ya bir gün büyük Veli’lerden biri geldi ve bu gelmeden Mevlana dedi ki müritlerine:
“Bir zâtı muhterem gelecek, çok yüce bir zât, yani etrafı temiz tutun.”
Adam yarım saat sonra geldi, Hazreti Mevlana bahçede oturuyor şöyle bir yerde, adam da geldi 50 metre ötede Mevlana’ya sırtını döndü oturdu. Oturdu, oturdu, oturdu, kalktı çekti gitti.
Müritler bu olaya hayret etti, yahu mübarek bize bu kadar hazırlattı ortalığı, bunlar bir kelime bile konuşmadan zât gitti, bu nasıl iştir? Adam kalkıp gidince, Hazreti Mevlana’ya sordu müritleri dediler:
“Efendim bu nasıl iştir?”
“Biz onunla o kadar tartıştık ki bazı şeylerde mutabık kaldık, bazende kalamadık” dedi.
Ehli hal dilidir bu. İşte bu dille Allâhu Teâlâ insanın ilham gözüne mesaj yollar, bir güzel anlarsın yani. Yanlışı da anlarsın, doğruyu da anlarsın, yamuğu da anlarsın, yılığı da anlarsın. Bunun için ne gerekir? Sabır gerekir, azim gerekir. Allâhu Teâlâ asla cimri değildir, asla. Cömertlerin cömertidir. Allâhu Teâlâ bakın Kur’ân’da verilen mesajlarda da:
“Sabırla namazınıza, orucunuza, zekâtınıza, zikrinize, fikrinize devam edin. Bu size ne kadar zor gelse de” diyor.
Bize zor geleceğini de biliyor Allâhu Teâlâ.
“Bu size ne kadar zor gelsede bu zorluklara dayanın ve cennetimi hak edin” diyor.
Bugüne kadar hiçbir dinde yeryüzü ibadethane olarak kılınmamıştır. Yalnız Müslümanlar için bu yeryüzü ibadethane olarak kılındı. Hiçbir Hristiyan kilisenin dışında veya evde kiliseye benzetilen bir yerin dışında ibadetini yapamaz. Hiçbir Yahudi havranın dışında ibadetini yapamaz. Sadece müminlere bütün kürre-i arz mescit gibi kılındı. Dilediğin yerde serersin seccadeni, onu da sermezsin temizlersin elinle, “Onu bile temizleme onlar şahit olsun” diyor. Bu niçindir? Allâhu Teâlâ’nın en seçkin kullarının güruhudur müminler.
Peygamberimizin ümmeti bütün ümmetlerden daha hayırlı kılındı, daha üstün kılındı. Öyleyse bunları bileceğiz.
Eğer bir ilim bilene yarar vermiyorda etrafına tembihliyor, kendisi bundan yararlanmıyorsa o mum gibidir. Kendini yakıyor, etrafı ışıtıyor. İşte o mumun kendisini de hayrı olursa kendi de kurtuluşa erer.
Bugün salatu selam Efendimiz diyor ki; “Münafıkların büyük bir bölümü Kur’ân okuyanlardan çıkar. Onu mezarlık kitabı yaparlar, işte menfaat kitabı yaparlar, şunu yaparlar bunu yaparlar ve münafık olurlar. Bir de Kur’ân’ın yedi harfi, yedi makamı vardır, bu makamın dışında şarkı türkü gibi okumaya kalkarlar ve münafık olurlar” diyor.
Gönül Nasıl Tur-i Sina’nın Gönlü Gibi Olur?
Yani bir insanı tanımak için ne onun namazına bakın ne onun orucuna bakın, ne onun zekâtına bakın, ne onun haccına bakın, ahlakına bakın. Eğer ibadet doğru yapılıyorsa onda ahlak güzelleşir. O kendisine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi hiç kimseye layık görmez. Bir insan kendisinin hoşuna gitmeyen hiçbir hareketi hiçbir kimseye dostuna değil, düşmanına da layık görmeyecek.
Bu ne demek, işte gönül bu hale geldiği vakit, gönül Tur-i Sina’nın gönlü gibi olur. Allâhu Teâlâ o zaman o gönüle nazar eder ve oraya misafir gelir. Bize bir misafir gelirken nasıl koltuğu, örtüyü düzeltirsek şöyle derli toplu görünsün diye, bu çok önemli değil. Allâhu Teâlâ bazen yetmiş kere senin kalbine, gönlüne nazar eder, oraya misafir gelir. Orayı derli toplu tutacan, asıl orayı. Asla zalim olmayacan asla ve asla katı dilli olmayacan.
Peygamber salatu selam Efendimiz diyor ki; “Allâhu Teâlâ’nın rahmeti yumuşak huylu, kalbi yumuşak insanlarla beraberdir, Allâhu Teâlâ’nın gazabı da katı dillilerle, katı kalplilerle beraberdir, Allâhu Teâlâ’nın gazabı onların üzerindedir” diyor.
Yani Allâhu Teâlâ’nın gazabı varsa bir insan üzerinde, ondan ne borç isteyin ne ondan bir lokma yiyecek alın. “O zulmetle gelir sana” diyor.” Yararı olmaz, ondan hiçbir talepte bulunmayın. O katı dillidir. Allâhu Teâlâ’nın gazabı onun üstündedir ondan bir şey istemeyin. “Bir şey isteyecekseniz, borç dahi isteyeceksiniz, o yumuşak gönüllü, yumuşak dilli insanlardan isteyin. O betiyle bereketiyle gelir” diyor. Katı dillilerden, katı kalplilerden gelen şeyde dahi hayrın olmadığını beyan ediyor.
———————————————————
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#kainatınmayası #kainat #gönül #gönlünTuriSinaolması#HzMevlana #TuriSina #HzMevlananınmisafiri