Sûfi şeriatı bilmeden tarikata girerse, o kişi zındık olmaya adaydır. Ha himmet edilir, kurtarılır o ayrı konu. Ama kendi başına kaldığı an zındık adayıdır. Şeriat, tarikat, hakikat, marifet. Bunlar sırayla gidilecek yollar.
Peygamber (s.a.v.) diyor ki; “İlimden bir katre öğrenen.” İlimden bir katre dediği nedir biliyor musunuz? İki satırdır. Şuanda biz burada 52 satır konuştuk. “İlimden iki satır öğrenen ve öğretenin hemen amel defterine bin rekat nafile namaz yazılır” diyor. Bin rekat nafile namaz! Bak dikkat et hadis-i şerif. Ne demek yani; “Alim neymiş bilmem neymiş.” Ne demek ya. Alimler, kandillerdir yeryüzünde. İnsanları aydınlatan kandillerdir.
Hadis-i şerif beyan ediyor; “Bir abite Sırat Köprüsü’nde geç, git denilir. Ama bir alim Sırat Köprüsü’nde bekletilir ve derler ki; “Kimi istiyorsan topla ve cennete götür.”
“İlimden bir katre öğrenenin ve öğretenin amel defterlerine anında 1000 rekat nafile namaz yazılır ve o öğrenen tekrar birine öğrettiği zaman tekrar 1000 rekat yazılır. Ta ilk öğretenden öteye hepsine.” Ha ilim neymiş? Yok öyle yağma.
Tarikatların birinci amacı; insanı kemâlata götürmek ve 4 tane ana amacından biri, kendini etna görmektir, hiç kimseden kendini üstün görmemektir. Bir insan kendini beğeniyorsa, o belâ ona yeter, başka belâya hiç gerek yok. Yer yüzünde gururla, kibirle geziyorsa, ayet-i kerimede Allâhu Teâlâ birçok yerde söylüyor; “O bela ona yeter.”
Derviş nedir? Bir karıncayı dahi incitmeyen insandır. Değil insanı bir karıncayı dahi incitmeyen insandır. Neden? Çünkü ötede hayatımızın her karesinin hesabını vereceğiz. Öyle ise yarının muhasebesini yapan insandır. Allâhu Teâlâ’yı, Resulullah’ı, müminleri, insanları seven insandır. Kendini kafirden de üstün görmeyen insandır. Zikir ehlinin birtakım vasıfları var. Bu vasıflar onun üzerinde toplanıyorsa o, zakirdir. Allâhu Teâlâ; “Zakirler” diyor. Uşşaki, Kadiri falan demiyor. Bunların hepsi zakirler. “Ancak siz kardeşsiniz” diyor. Ananın doğurduğu kan bağı kardeşinden evvel bunlar senin kardeşin oluyor eğer ananın doğurduğu bu yolda değil ise.
Biliyorsunuz Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın olayını, babası kafirdi. Hz. Nuh’un, Hz. Lut’un karısı kafirdi. İbrahim Aleyhisselam babası için dua etti de azar işitti Cenab-ı Hakk’tan. “O senin hiçbir şeyin değil. Ancak müminler kardeştir” diyor ayet-i kerimede.
E şimdi dünya 3 günlüktür. Dünü yaşadık, bugünü yaşıyoruz, yarın var mı? Ölen ihtiyar mı? Soracağız.
Bir sürü genç mezarı var. Hiçbirimiz bilmiyoruz buradan evimize ulaşacağımızı. Ölmeye hazır mıyız? Mezarda hesap vermeye hazır mıyız?
Hadis-i şerifte salatu selam Efendimiz buyuruyor ki; “Bir mümin öldüğü zaman yeryüzü ona öyle bir aydınlatılır ki toprak dahi billur gibi olur. O ölü mümin rica eder; ‘Beni bir an önce defnedin’. Dünya güler ona. Dünya ona aydınlanır. Toprak aydınlanır. Toprak ona; ‘Hoşgeldin dostum’ der” diyor.
Bir kafir öldüğü zamanda yeryüzü öyle bir kararır ki, öyle bir zülmetli görür ki, feryad eder; “Beni nereye götürüyorsunuz?” diye. Buna hazır mıyız? Bu soruyu soracağız kendimize.
———————————————–
NOT: Sohbetlerde işittiklerinizi veya okuduklarınızı kendi kendinize yapıp, vird haline getirmeyin, tasavvuf ehli iseniz Mürşid veya vekile danışmadan günlük zikir dersine ekleme ya da çıkarma da yapmayın. Ama arasıra yapılmasında da mahzur olmadığını da belirtmek isteriz.
#ilimdenkatreögreten #ilimögrenen#zakir #kafir #alim #abit #tarikat #şeriat #ölüm #kabir #mahşer
Allah razı olsun.