Geçmiş Kaza Namazları Nasıl Kılınır?
İmam Şafi çok büyük alimlerden; Alem-i Arz, dünyanın en büyük alimi de deniliyordu bu insana.
“Sünnet-i gayri müekkede, namaz yarım saat içinde kılınırsa kılınır, kılınmazsa terkedilir” diyor. Zaten kaza namazı olanın, sünnet namazı kılmasının günah olduğunu beyan ediyor, 3 mezhep böyle beyan ediyor.
İmam-ı Azam; “Ne yararı ne zararı yok” diyor. O zaman ne yapacak kişi? Kazayı tamamlayacak. Peki nasıl? Adam 70 yaşına gelmiş, namaz kılmamış. Namaza başladı, gücü yeter mi buna? Onun da yolu var. İki tane yolu var ama o yola layık olmak lazım evvela. Bir sabahta, bir saatte bütün kazayı kapatabilir, bir daha terk etmemek kaydı ile kapatır. Ama kişi evvela o kıvama gelecek. Birinci şartı; ehli zikir olması.
Peki bir Mürşid’den bir zikir alındığı zaman onun soldaki bütün sayfa siliniyor. Bütün günahlar sevaba dönüyor. Seyyiatı, hasenata dönüşüyor. Allâhu Teâlâ kendi diyor; “Biz seyyiatı hesaneta, hasenatı seyyiata çeviririz.” Bütün büyük günahları dahi büyük sevap olarak, soldan sağa geçiyor. Günahlar soldaki melek tarafından kırmızı olarak yazılır, sağdaki melekte sevapları sağ tarafa, yeşil ile kaydeder. Kırmızıların hepsi yeşile döner ve geçmişe kalem çekilir.
Ve ondan sonra da yapacağın bir sabah, “Duha namazı” vardır, güneş doğduktan 45 dakika sonra kılınır. 4-4-4 rekat olarak kılarsın. “Niyet ettim Yarabbi, geçmiş kaza namazlarıma kefareten Duha namazı kılmaya Allahu ekber” diye niyet edersin. Bu 12 rekat namaz, 15 yılın kaza namazını kapatır. 30 yıl ise 12 rekat daha kılacaksın, 45 yıl ise 12 rekat daha kılacaksın, geçmişi kapatacaksın. Birinci yol bu; ama sufi olmak kaydıyla bak.
İkinci yol; akşam namazlarından sonra, 2 rekat “Evvabin namazı”, bunu ömür boyu kılacaksın. Akşam namazını kıldın farzını, sünnetini. Kalkacaksın “Niyet ettim, Yarabbi Evvabin namazını kılmaya Allahu ekber” diyeceksin. Fatiha’dan sonra, 2 rekatta da bir Ayetel Kürsi, üç tane İhlas okuyacaksın. 2 rekatı da böyle kılacaksın, geçmiş kaza namazlarına kefaret olur.
Bunlar sufilerin bildiği, yani o yolun bildiği, hikmet ehlinin bildiği, himmet ehlinin bildiği, Allâhu Teâlâ’nın kendisi için seçtiklerinin bildiği, Resullulah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin; “Benim ehlim gibidir” dediklerinin bildiğidir.
Gerçek ilim sahibi; yani her soruna cevap verebilecek insan arıyorsan sufilerde ara, yani ilimden, irfandan, kafana takılan, seni rahatsız eden bir şey varsa bana sorun demiyorum yada sufilerde ara bunun cevabını. Onun dışında, bunu bilecek insan çok nadir, çok az, bulamazsın.
Günlük Kaza Namazları Nasıl Kılınır?
Şimdi bak, insanın 7 namazı kazaya kalmış ise arka arkaya, ilkin vakit namazını kılar, sonra öbürlerini peyderpey kaza eder.
6 namazı kazaya kalmış ise vakit namazını kılamazsın, evvela o altısının farzlarını kaza edip, bu namaza sıra getireceksin. Ama 7 namaz kalmış ise ilkin vakit namazını kılarsın. Hükümler böyle.
Şimdi geçmiş uzun kazalardan bahsediyoruz, günlük kazaları telafi eder derviş, mutlaka telafi eder. Onun için sabah namazı, öğlen namazına bir saat kalaya kadar kılınırsa sünneti de kılınır, sünnetinin terki yok sabah namazının.
SEFERİ İKEN NAMAZ NASIL KILINIR?
Seferi namazda farzını kılarsın, Peygamberimiz bazen sünneti kıldı, bazen terk etti. O tamamen sana kalmış bir durum, senin canının isteğine kalmış bir olay.
“Seferilik” ne zaman, döneceği biliniyorsa 15 gündür, bilinmiyorsa 10 senede sürer. Hüküm budur. Seferiyken Peygamberimiz sünnetleri bazı kıldı, bazı terk etti. Farzlar zaten 2 rekata iner, akşam namazı hariç (Akşamın farzı değişmez, 3 olarak kılınır). Orda ille sünneti kılacaksın veya kılmayacaksın diye bir olay yok. Tamamen senin isteğine bağlı bir olay.
YAP VE YAPMA EMİRLERİ
Allâhu Teâlâ’nın farzı var. Farzı nedir? Mutlaklar. Peki bu mutlaklar hangi kategoriye girer? Şeriatın 8 hükmünün 1. girer. Şeriatın 8 tane ana hükmü vardır. 8 hükmünün 1. hükmü kendi bünyesinde 2’ye ayrılır; “Farz-ı Ayn”, “Farz-ı Kifaye” olarak. 8 hüküm var; farz, vacip, sünnet, müstehap, mübah, haram, mekruh, müfsid.
Bu 8 hükmün birinci hükmü farzdır. Farz kendi içinde ikiye ayrılır; farz-ı ayn, mutlaklar. Mutlak ama bak! Her kim olursa olsun 15 yaşına girdi, bu mutlakları yerine getirecek. Nedir? Namaz kılmak, oruç tutmak, malı var ise zekat vermek, hac farz olur, 15 yaşında başlar, ömür boyu ne zaman gidersen gitmen lazım ve hatta bunun içinde şöyle bir hadis var; “Bir insan nisap miktarına ulaşırda -nisap miktarına ulaşmak nedir? Hacca gidip gelecek kadar maddi duruma ulaşmaktır- ömründe bir kerede olsa hac etmezse, diler Yahudi, diler Nasrani olarak ölsün asla Müslüman olarak ölemez!” diyor Peygamberimiz. Bu kadar önemli yani bak.
Farzlar, mutlaklar. Mutlaka bu yapılacak.
Şimdi bir insan denizde yolculuk yapıyor, gemi parçalandı tahta parçasının üzerindesin, canınla boğuşuyorsun. Namaz saati geldi göz işareti ile de olsa o namazı kılacaksın! Bu kadar önemli ama bugün insanı gayleye bile almıyor. Farz-ı ayn; mutlaklar. “Yap” ve “yapma” emirleri var. Bir insan “yap” emirlerine ecir alınca, yapmama emirlerine de ecir alır. “Namaz kıl” diyor Allah, kılıyorsun. “İçki içme” diyor, içmiyorsun. İçki içmediğin içinde, devamlı ecir alıyorsun, haberin bile yok bak bunlardan. Oruç tutuyorsun. “Kumar oynama” diyor oynamıyorsun, oynamadığın için ecir alıyorsun. Allâhu Teâlâ’nın o kadar büyük lütufları var ki mümine. Bu farz-ı ayn.
Birde bu farz ikiye bölünüyor dedik “Farz-ı Ayn”, “Farz-ı Kifaye”.
Farz-ı kifaye nedir? Birkaç kişinin işlemesiyle diğerlerinden ödenenler. Şimdi dışarıdan biri girdi diyelim, şuanda bu cemaat grubuna, “Selamünaleyküm” dedi, içimizden biri “Aleykümselam” derse, hepimiz ecrini alır ve her birimizden ödenir. Hiçbirimiz cevap vermezse, hepimizin boynuna borç kalır. Bu köyde bir cenaze öldü, buradan 10 kaç kişi gitti cenaze namazına ve cenazeyi gömmek için, bu beldedeki herkesten ödenir. Hiç kimse gitmesin, herkesin boynuna borç kalır. Okunan Kur’ân’ı dinlemek gibi bir dizi amel vardır ki bunlara da “farz-ı kifaye” denilir. Bunlarda birkaç kişinin işlemesiyle diğerlerinden ödenen farzlar, farz-ı kifayedir. Farz-ı kifayede mutlaklar yok. Ama hiç kimse yapmazsa herkes mesul. Ama farz-ı ayn mutlaka yapılacak. Bu şeriatın 8 hükmünün 1’incisi budur. 2.vacip 3. sünnet böyle gidiyor yani, zaten herkes bunları yaşıyor. Bunları anlatmaya gerek yok yani. Allah razı olsun.
Akli Yaklaşım İle Dinde Hüküm Verilir mi?
Birçok insan gönlündeki sorulara cevap bulamıyor. Müftüye gidiyor, vaize gidiyor. “Bunlar büyük alim” diyor. “Kem küm” diyor bunlar doyurmuyor. Bilmiyor çünkü; “Ben bilmiyorum”da diyemiyor. “Ben bilmiyorum” demek onun gururuna dokunuyor, nefsine dokunuyor. Halbuki “Ben bilmiyorum” demek ilmin yarısıdır. Bilmediğim bir konuyu bana sorsunlar, ben açıkça söylerim “Bu konuyu bilmiyorum kardeşim. Daha erbabına, daha ustasına, daha iyisine gidin” diye tavsiye ederim. Bilmediğin şeye böyle kolay yollardan bahaneler aramayacaksın. O akli yaklaşım ile hüküm vermek olur ki bu da cehennem biletidir. Akli yaklaşım ile dinde hüküm verilmez.
Sohbet Adabı
Biliyorsan Allah rızası için söyleyeceksin ve söylersende o cemiyetteki herkes 1000’er rekat kabul olmuş namaz eciri alıyor. 1 rekat kabul olmuş namaz seni cennete götürüyor, bir düşün hikmetini. 1000 rekat kabul olmuş namaz yazılıyor yani hepimize. Ayağa kaktığımız zaman birçok günahtan arınıyoruz.
Onun için dedim; “Sohbette hareket yapmayın!” bölünür kopar yani. Bak büyük velilere bakıyorum, zikrederken kalk, git abdest tazele hoş görüyor ama sohbet ederken, şöyle kaşıdığın an azarlar, suyun başını kestin, 80 yaşındaki adamı azarlar, “Kalk git, defol buradan!” der.
Ya Peygamberimiz sohbet ile Ashab’ını yetiştirdi bak. Sohbet o kadar önemlidir, ibadettirde, dini sohbet ibadettir.
Peygamberimiz buyuruyor ki; “Birkaç mümin bir araya gelir de sırf dünyayı konuşur kalkarlarsa onların hepsine lanet olsun” diyor. Peygamber lanet ediyor. Mutlaka Allâhu Teâlâ hoşnut olacak. Az da olsa, 5 kelime de olsa kullanmak gerekir.
Unutkanlık İçin
Biz şimdi gerçekten Allâhu Teâlâ’ya “Biz müminiz, biz şuyuz buyuz” diyoruzda, birçok bilmediklerimiz var, o bilmediklerimizden de korunamıyoruz. Çünkü; her sinirlenme, hiddetlenme beyinde hücreleri öldürüyor ve o hücre bir daha geri gelmez, beyinde ölen hücreler tazelenmiyor vücuttaki gibi. Bu eksiktir, bu eksildiği anda da işte unutkanlık, dalgınlık, odaklanma engeli vs. vs. başlar. Çay, kahve ve sabahleyin mutlaka 1 bardak çay, 2 kaşık temiz bal bul, şeker yerine onu kullanın.
#EvvabinNamazı #duhanamazı #evabinnamazı #namazborcları #geçmişnamazborçları #seferi #geçmişnamaz #seferinamazı#kazanamazı #seferinamaz #Farz-ıAyn #Farz-ıKifaye #farz #vacip #sünnet, #farz #müstehap #mübah #haram #mekruh #müfsid #adap #diniadap ##odaklanmaproblemi #sinirlenme #hiddet #sinir #öfke #öfkelenme #ölenbeyinhücreleri #hücrelerinyenilenmesi #bal #şifa #unutkanlık